6
Yorum
13
Beğeni
5,0
Puan
141
Okunma

Ruhumun Le’mekân Hikayesi
Sınırları olan bir hücredeydim. Bu hücrenin duvarları dört unsurdan örülmüş: Toprak, su, hava, ateş. Dışımda olan her şey, içimde yarattığı gölgeyle beni sabit bir zamana ve yere çiviliyordu. Nefes alıyordum, yürüdüğüm yollar vardı; ancak ruhum biliyordu ki, bütün bunlar birer kayıttan ibaretti. Bu fâni dünya, gönlümdeki mutlak Varlığın nuruna göre çok dardı.
Kalbimdeki sızı, artık bir isyan değil, bir yakarıştı. Buna hicran diyordum ama biliyordum ki, bu acı, O’ndan gelen en büyük lütuftu. Çünkü beni, sadece O’na yöneltiyordu.
Gözümü kapattığım an, kararlıydım: Benliğimi, kendimden önce silecektim.
Kendime ait ne varsa—düşüncelerim, geçmişim, geleceğe dair kaygılarım, hatta yeryüzüne düşen kendi gölgem—hepsini bir bir ateşe verdim. Mâsivâ denen, O’ndan gayrı olan her şey, gözümde bir perdeydi. O perdeleri kaldırmak için yola çıktım.
Yolculuk dehşetliydi. Kendi yokluğumdan geçmek zorundaydım. Fena dedikleri bu hâl, bir damlanın kaynayan bir okyanusa karışması gibiydi. Geriye ne bir yerim, ne de bir zamanım kalmıştı. Bütün o darlıklar, bütün o sınırlar parçalandı.
O an, Le’mekân’a ulaştım.
Le’mekân, bir mekân değildi. Bütün mekânların kaydının kalktığı, sadece gerçek Varlığın olduğu, sonsuz, saf bir huzur makamıydı. Ben, okyanusta bir damlaydım, evet; ama nihayet O’nunla bütünleşmiştim.
Şimdi artık tek bir kaygım vardı: Fâni olan her ne varsa, aramıza engel olmasın. Yolum, yokoluş olsun; ki bâki olan sadece O’nun huzurunda kalsın. İşim, gücüm, gayem; sadece O mutlak Nur.
Bu, dünyevi kayıtlardan sıyrılan bir canın, Ebedi Sevgili’ye sunduğu mutlak teslimiyetin son sözleriydi.
LE’MEKAN
Ey Varlığı mekânlara sığmayan Kâdir-i Mutlak!
Bu fâni dünyada gönlümü Sensiz bırakma.
Benliğimi, gölgemi, nefsimi Senden önce sil;
Zamanın ve yerin kaydından ruhumu çıkar.
Bütün darlıklardan, bütün sınırlardan âzâd eyle,
Ruhumu Le’mekân’ın sonsuz huzuruna ulaştır.
Ya Rab! Kalbimdeki bu hicran, Senin lütfun olsun,
Aşkınla tutuşan bu can, Sensizliği unutsun.
Toprak, su, hava, ateş; bütün perdeleri kaldır,
Gözümdeki mâsivâ (Sen’den başkası) izini söküp aldır.
Le’mekân, Senden gayrının yokluğu ise eğer,
Beni bu yoklukta tüket, gerçek Varlığı göster.
Hâlimi, yolumu, acizliğimi Sana arz ederim,
Okyanusta damlayım, lakin Seninle bütünleşirim.
Yürüdüğüm bu yol, yokoluş olsun; fena olsun,
Ki bâki olan sadece Senin huzurunda kalsın.
Fâni olan her ne varsa, aramızdaki engeldir;
Kaldır o engeli Ya Hayy, ben Sana teslimiyet isterim.
İşim, gücüm, gayem, sadece Sen ol şimdi,
O mutlak Nur’unla ebediyeti göster bana.
Ruhumdaki her zerreyi, Senden gelen aşkla doldur;
Bu dünyayı değil, o Sonsuz Huzur’u murad ettim.
Ne zaman ne mekân, ne de bir kayıt isterim artık;
Ebedi Sevgili’m! Bu teslimiyetle geldim, kabul et Ya Le’mekân!
Sana sığınırım.
Cemre yaman
5.0
100% (7)