0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
34
Okunma
Altın ışıklar sabahın dudaklarında erirken,
Nihal uyanır gecenin göğsünde saklı sırla.
Karanlık, usulca çekilir gölgesinden,
Ve her nefes, yeniden doğan bir umut olur.
Gökyüzüyle yeryüzü arasında titreşen sessizlikte,
Nihal’in adı bir tılsım gibi döner dudaklarda.
Aşk, bir nehir misali akar,
Zamanın kuyusundan taşar,
Her damlasında evrenin sırları parlar.
Gözlerinin ışığında eriyen gölgeler,
İçimdeki eski yalnızlıkları yakar,
Ve ben, sadece var oluşun ritminde
Seninle birleşen bir solukta kaybolurum.
Rüzgâr, yapraklar ve ışıkla dans eden bir dua gibi,
Nihal’in adını fısıldar toprağa,
Ve her yaprak, her taş
Birer metafor olur,
Aşka ve sonsuzluğa açılan bir kapı.