0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
18
Okunma
İnsan kalabalıklarından kaçtı Nihal,
Bir ormana döndü tenhâ sokaklar.
Sessizliğin yüzüne baktı, yüzü örtülüydü,
Bir perde indi sözle düşünce arasına.
Bu perde ne kadife, ne tüldendi Nihal,
İçinden geçti, bir başka boyuta düştü.
Zamanın çarkı yavaşladı, meltem sustu,
Her şeyin özü titreşti: taş, su, ağaç, hücre.
Orada "ben" denen puslu cam eridi,
Yoklukla varlık aynı nehrin iki yakası.
Aşk dediğin ne? Bir bakışta kainatı seyretmek,
Nihal, sen o bakışsın, hem bakan hem bakılan.
Şimdi bir modern derviş dolaşır beton külliyelerde,
Kulaklığında ilahiler, gözünde evrenin kodu.
"Seyir halindeyim" der cep telefonu durumuna,
Mânâ aynı, sadece form değişti Nihal, form değişti.
Dönüp baktığında kalabalığa şaşırmaz artık,
Çünkü gördü: her yüzde bir yüz, her seste bir sükût.
Sessizliğin perdesini o çekti artık,
Ve perdenin ardında, hep bir "O"na açılan kapı.
5.0
100% (1)