0
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
82
Okunma
Geceyi çağırmadım,
o beni seçti.
Sen gittikten sonra
ışığın bile yüz çevirdi bana.
Karanlık, önce kapımı çaldı,
sonra içeri girip bütün odalarımı doldurdu.
Ben de sustum,
çünkü karanlıkla konuşmak
kendine mezar kazmak gibiydi.
Ben seni kaybetmedim;
sen beni bıraktığın yerde çürümeye terk ettin.
Bir insan susarak da öldürebiliyormuş meğer,
ben bunu nefes alırken öğrendim.
Adını anmadığım her gece
içimde küçük bir ölüm bıraktı.
Ölmek kolaydı belki,
zor olan, ölmeden yok olmaktı.
Kalbimi kimse görmedi,
ama gölgesi her gece gözlerimi sardı.
Uykum bile senden iz taşırken,
uyanmak cehennemdi.
Bir ara düşündüm:
Acaba sen giderken
bana ait hiçbir şey almamış olabilir misin?
Sonra fark ettim;
en değerli yanımı götürmüşsün:
Kendime inanma gücümü.
Ben o gün bugündür
kendime yabancıyım.
Aynada duran yüz,
bana aitmiş gibi durmuyor artık.
Seninle çöken tarafım
gözlerimde kara bir perde gibi.
Ne bakabiliyorum,
ne kapatabiliyorum.
Bir insanı affetmek için
kalbinin sağlam olması gerekir.
Benimkinde kırılmamış yer kalmadığı için
affedemedim seni.
Sana kızmıyorum bile;
kızgınlık canlı bir duygudur,
bende canlı olan hiçbir şey kalmadı senden sonra.
Karanlık dediğim şey,
ışığın yokluğu değilmiş;
sen gidince öğrendim
umudun mezar yeriymiş.
Senin yokluğunda
her gece bir cümlem eksildi,
her sabah bir yanım örselendi.
Işığı sevmez oldum.
Güneş bile yabancı geldi bana;
çünkü aydınlık yüzümü görünce
ben bile tanıyamazken
nasıl inansındı bana?
Sen toprak gibi soğuktun,
ben su gibiydim;
dokundukça dondum.
İtiraf edeyim:
Senden sonra içimde bir şey büyüdü,
ama sevgi değil…
Karanlık bir bekleyiş.
Ne seni çağırıyor,
ne de gitmişliğini kabulleniyor.
Sanki bir uçurumun kenarında
ayak izini arıyorum hâlâ.
O uçurum senin gidişindi,
ben de düşemeyen tarafın…
Ağlamadım.
Çünkü gözyaşı,
içinde hâlâ umut olanların lüksüdür.
Ben karanlıktan başka
hiçbir şeye inanmadım o günden beri.
Sorarsan, yaşıyor muyum?
Evet…
Ama yaşamakla sürüklenmek arasındaki farkı
sen gittikten sonra unuttum.
Kalbim atıyor belki,
ama içimde hiçbir şey kıpırdamıyor.
Bir boşluk var bende,
adı sen değil —
senden geriye kalan yokluk.
Ben artık
karanlığın bana bıraktığı izlerle yürüyorum.
Işığa dönmeyi istemiyorum,
çünkü karanlık
beni senden daha çok anlıyor.
Ve işte en acısı şu:
Sen beni öldürmedin,
ama hayatımda bıraktığın karanlık
yaşayan yanımı çoktan gömdü.
Kadir TURGUT
5.0
100% (2)