-Başlıksız-
gece geç geldi
yanıp durdu bütün gece deniz içinde petrol damarları ben yeni şarkıya başladım sokak taşları bir ....bir çözüldü, asfalt, tasa konmuş bir kurşun gibi eridi bekçiler, yontulmuş taş parçalarından döküldü birden elektrikler kesildi kaldık yapayalnız yanıp durdu bütün gece petrol damarları sustuğumuz bu kentte sular büyük borularda bir daha bekletildi büyük yalnızlıklar küle gömüldü kül, birden eski adreslere yazıldı ben yeni bir şarkıya başladım. akdeniz’e açılan bir su ölebilir mi sonra birdeniz nasıl ölebilir kent yok burda herşey çadırdan sudan yoksuluz geceleri bu dağ evlerinde kalamayız bizim işimiz ölüdenizlere bakmak ingiliz bayraklı üç direkli kontralara portakal bahçelerine üç adımlık boğaza belki bir daha göremeyiz ama denize bakan bütün yamaçlarda bir fidan bulunur, ölüdeniz de portakal ve çam ağacı biz konuştuklarımızı şuraya gömebiliriz bir dalsak suya parmaklarımız yanabilir. bak ilkçağ kalyonlarından biri ....vurmuş .............kıyıya pekâlâ parmaklarımızı yakabilir ey paslı sular içindeki ölüler ölü kalır mı demeyin ilkçağdan elbette adı kalır gölgesi kalır onları bekleyenlerin umudu kalır umut hiçbir zaman kaybolmamıştır kalk biz oyalı yemeni satmalıyız ölüdeniz burada kendini saklayabilir kenti bu akşam baştan başa dolaşmalıyız ben yeni bir şarkıya başlamalıyım kül yeniden eski adreslere yazılmalı. |
beğeniyle okudum...
tebrikler...