-Başlıksız-
adreslerimiz
ceplerimizde bozuk paralar gibi çürüyordu kentler sokaklar değiştiriyorduk ...kanat seslerinden camları .......duvarları afişten ...........tarihsiz banker senetlerinden ...............gölgelerden kapılar ....................küpeşteler eksik tartılardan, oysa biz kanımızı tazeliyorduk petrol tankerlerinden saat başlarında her yeni kandan çocuklarımız doğuyordu küçük yüzlü büyük gözlü çocuklar birden kalbimizde ateşler ocaklanıyor bütün çiçeklerin inceliğine dair. geceleri karanlıktan birer ceviz gibi kırıp dizlerimizde günleri yaklaştırıyoruz birbirine kent pazarların ucuz damarlarına çarpıyoruz bağışlasak da şundan kurtulsak diyorum samatya’dan bir kadına gözleri çukur iç yarasından uykusuz üstelik bizi neştersiz açabilirler denizde saklayabilirler boynumuzu ama kemiklerimiz yüreksiz nasıl çürüyebilir? bütün bunları saklıyoruz pazar çaylarına ......soğuklar başlamadan ............duvarlarına dokunuyoruz kimyon köklerine. eski kışlardan artan ardiyelerdeki kömür seslerine bu mevsimi de çoçuklar bileklerimizde geçirdiler şu güzelim yeryüzünde ceplerimizde ısırgan otları gibi silahlar. adreslerimiz ceplerimizde bozuk para gibi çürüyordu ocak kararlarından beri hayatı yeniden günlük yaşamaya başladık güneş yine günlük dolandı darphaneler günlük baskıya geçtiler para her gün ....kanımızın duvarlarını ıslatarak ............................ve serbest gölgeleri .....................................hanedan ceplerine dolaşarak ceplerimizde ısırgan otu gibi silahlar. adreslerimiz bozuk paralar gibi ceplerimizde çürüyordu trenler bizi tarifesiz seferlerinde dağlara eşkiyalar gibi taşırken su yollarına bakardık gürültüsüz yağan yağmurlarda yılan izlerine ceplerimizde ısırgan otu gibi silahlar. |
güzel dizeler...değerli şair tebrikler..seçkiyi de..