(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şimdi burada annenin oğula mı sevgiliye mi hitabı önemli diğerlerine baktım yorumlara annelik ön planda neden bende öyle çağrışım yaptı bilemiyorum ama belki Ankara damarımdan Bak oğlum yürü git işine deriz ya :))) ben onun için anladığım yerden döküleceğim sana evlada böyle mi seslenir bir ana diye de düşünmedim değil.... ama şiir yazdıktan sonra okuyanın tasarrufundaysa benim nazarımda bu bir başka ananın oğluna yazılmış diye düşündüm...
Yani belki “oğlum” diye hitap ediyorsun ama orada gerçek anlamdan çok kalpten kopan bir sevgi, bir aidiyet var. “Adın benim sesime yakışıyordu” derken sadece bir isimden değil o kişinin en çok hangi sesle hangi kalpten hangi dünyadan var olduğunu söylüyor. Çünkü sevgi en güzel haliyle o özel yerde o özel sesle yaşar. Onun için değil midir sevgilinin sesinin bülbüle benzetilmesi....
Sonra “Yabancı bu lehçenin işi ne dudaklarımda?” sevginin artık anlaşılmadığını belki de kopukluk olduğunun sen haliyle gösterilmesiydi. Çünkü bazen sevgi dilimiz değişir birbirimizi anlamakta zorlanırız kelimeler bile yabancılaşır. O yüzden orada bir özlem bir kırgınlık var. Yabancılaşmak... aynı ev içinde bile zorken lehçelerin bile yabancılaşması tahammülsüz bir acı bence
“Ben sustuysam, şimdi seni kim böyle sever, kim kulağının kenarını senin için süsler?” suskun kalmanın yarattığı yalnızlığı anlatıyor. Ah be kuzum sevgi sözlerle sesle yaşar. Eğer biri sustuysa orada artık sevgiye ait bir boşluk oluşur.
“Sen olmazsan, benim dilim kime ait olacak?” o kadar içten ki... Derin bir nefes alıp kocaman yutkundum....Sevginin insanın kimliğini kendini ifade etmesini nasıl sarıp sarmaladığını nasıl da anlatmışsın dedim. Sevgi yitince dil, yani o kişinin dünyası yalnız kalıyor yetim kalıyor.
“ben seni çok sevmiştim, ama şimdi aramızda bir mesafe var bir kopukluk var ve bu beni çok üzüyor” demişsin aslında ama bunu öyle güzel öyle dokunaklı kırgınlık özlem sitem teslimiyetle söylemişsin ki ne desem dedim...
Bilmiyorum doğru mu okudum şiiri ama anne oğul ilişkisinden ziyade hasret ve kayıp vardı daha farklıydı yani bir annenin bir oğula hitabı gibi gelmedi bana... yanlış okuduysam da ne yapayım ne deyim kuzum...
Ama biliyor musun en çok senin lehçenle konuşmayı seviyorum ve sesim ulaşamasa bile mısra mısra sarıyorum seni ve öpüyorum en kokulusundan acılarını...
Ablam ya güldürdün beni öğle yemeğimi yerken şuracıkta bakındım kimler bakıyor yüzüme diye 😁 çok doğru anlamışsın çünkü dilimide kalbimide çok iyi çözüyorsun sen hep 🤗 bir İzmirliden de Ankara damarlı çıkıyor işte sana benzemişim bak bu konuda)) Yorumların nokta atışı 😘 Allahta seni güldürsün emi )) çok sarıldımmm hemde kocaman🤗🤗🤗
Ablam ya güldürdün beni öğle yemeğimi yerken şuracıkta bakındım kimler bakıyor yüzüme diye 😁 çok doğru anlamışsın çünkü dilimide kalbimide çok iyi çözüyorsun sen hep 🤗 bir İzmirliden de Ankara damarlı çıkıyor işte sana benzemişim bak bu konuda)) Yorumların nokta atışı 😘 Allahta seni güldürsün emi )) çok sarıldımmm hemde kocaman🤗🤗🤗
Bir atış hakkım daha var çifteli av tüfeğiyle: 1.”oğlum” şairin doğurduğu söze hitap, sesiyle varlık kazanmış bir şiire mesela. Şair sustuğunda bu söz yetim kalır, dil de sahipsizleşir. 2.”Oğlum” insanın kendinden kopmuş iç sesi ya da eski benliği. Kendi benliğine yabancılaşmış. Susunca hem sesi hem kimliği boşlukta kalır. Oğlum terk edilen lehçe de olabilir, yaratılan bir fikir de hatta bir hayal de. Hiç biri değilse de içim rahat elimden geleni yaptım. Bir de “şair olsam daha iyi anlatırdım" demiş. Şiire ne kadar anlam yükleniyorsa o kadar iyidir. İkinize de saygılar.
şimcik müdail olayım buraya damarımız azcık aynı biz Ankara'da sayarkende severken oğlum deriz :))) yürü git oğlum lan oğlum bana bak .... yada seviyorum la oğlum seni gibi gibi :)) yani sizlerin bakış açısında da baktım sizde haklısınız ama ne yapayım seviyorum bu şairi onun yeri bende başka onun için belki de attığı noktanın anlamını daha iyi kavrıyorum...
Ama haklısınız da ki :) oğlundan uzak bir annenin feryadı gibi de algılanıyor Ama sabitlediğim abla beni tanıyor ne sıfatlarla sesleneceğim az çok biliyor 🙈 Değerlisiniz 🌿
Bir atış hakkım daha var çifteli av tüfeğiyle: 1.”oğlum” şairin doğurduğu söze hitap, sesiyle varlık kazanmış bir şiire mesela. Şair sustuğunda bu söz yetim kalır, dil de sahipsizleşir. 2.”Oğlum” insanın kendinden kopmuş iç sesi ya da eski benliği. Kendi benliğine yabancılaşmış. Susunca hem sesi hem kimliği boşlukta kalır. Oğlum terk edilen lehçe de olabilir, yaratılan bir fikir de hatta bir hayal de. Hiç biri değilse de içim rahat elimden geleni yaptım. Bir de “şair olsam daha iyi anlatırdım" demiş. Şiire ne kadar anlam yükleniyorsa o kadar iyidir. İkinize de saygılar.
şimcik müdail olayım buraya damarımız azcık aynı biz Ankara'da sayarkende severken oğlum deriz :))) yürü git oğlum lan oğlum bana bak .... yada seviyorum la oğlum seni gibi gibi :)) yani sizlerin bakış açısında da baktım sizde haklısınız ama ne yapayım seviyorum bu şairi onun yeri bende başka onun için belki de attığı noktanın anlamını daha iyi kavrıyorum...
Ama haklısınız da ki :) oğlundan uzak bir annenin feryadı gibi de algılanıyor Ama sabitlediğim abla beni tanıyor ne sıfatlarla sesleneceğim az çok biliyor 🙈 Değerlisiniz 🌿
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.