0
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
70
Okunma
Güçlü görünmeye çalışıyorum,
Yıkılmadım, ayaktayım diyorum,
Oysa her nefeste içimden bir parça kopuyor,
Kimse görmüyor, kimse bilmiyor.
Dimdik durmak için geceyle savaşıyorum,
Gözyaşlarımı yutuyor, acıyı saklıyorum,
Gülüşümde bir perde, ardında koca bir yıkım,
Kalbim kırık, kalbim darmadağın.
Dışarıdan taş gibi, içeriden kül gibiyim,
Yanan, ama sessiz, ama görünmez bir yangınım,
Her darbede biraz daha eksiliyorum,
Ayakta duruyorum ama içimden ölüyorum.
Gözlerimde donmuş bir çığlık saklı,
Sustuğum her kelime, kalbime saplı.
Bir yanım hâlâ umutla direnir,
Diğer yanım çoktan toprağa gömülür gibi.
Düşlerime bile ihanet etmiş geceler,
Her hatıra bir yara, her hatıra bir keder.
Ne kadar dik dursam da içimde diz çökerim,
Görünmez ellerle boğulur, tükenirim.
Kimse bilmez, bu beden kaç savaş verdi,
Kaç fırtına içimde sessizce geçti.
Yıkılmadım dedim, ama yıkılıyorum,
Görmezden gelinen yaralarımla kanıyorum.
Bir gün dayanmaz bu kalbin duvarı,
Çöker içimde sakladığım feryadı.
Belki o gün anlarsınız gerçek gücümü,
Güç, ayakta kalmak değil;
Yıkılırken bile susabilmekmiş ölümü.
Artık yoruldum bu sahte gülüşlerden,
Derman kalmadı kırık dizlerimden.
Taş gibi durdum, demir gibi sustum,
Ama içimdeki çığlığı ben bile duydum.
Artık yok gücüm, tükendi nefesim,
Taş gibi görünsem de kırık bir hevesim.
Sustum, direndim, kanattım içimi,
Kimse görmedi, kimse bilmedi.
Yıkılmadım dedim, ama işte düştüm,
Kendi karanlığımda sessizce gömüldüm.
Güçlü olmak sandığınız bir yalanmış,
Ben dimdik dururken, kalbim çoktan susmuş.
Ve bilin:
Bu dünyada en ağır ölüm,
Toprağa değil,
Kalbine gömülmekmiş…
5.0
100% (2)