bir kağnıdan çıkan gıcırdama sesi geceyi yarar.
sırtında cephane kucağında çocuk
ateş düşmüş her köyün ocağına
süt kokar barutun gölgesinde

bir yürek atar sakarya kıyısında
adı halime yüzü rüzgar gibi sert
bir bakış parlar karanlığın ortasında
şerife’nin gözlerinde yanar umut ışığı

dağ taş bilir bizim kara fatma’yı
adımlarında şimşek sesinde yıldırım
o yürüdükçe titrer düşmanın yüreği
çünkü kadın olmanın ne demek olduğunu
unutmuştur zalim

kundaktaki bebekler susar
anasının avuçlarında kan kokusu
sonra gökyüzünde bir hilal belirir
süt gözlü bebenin duasıyla

dağlardan yankılanır bir haykırış
vatan namus bağımsızlık
ve o haykırış olur ordu
olur süngü olur direniş

bu topraklar yalnızca mezar değil
kök salar geleceğe umut diye
her bir kadın
bir milletin doğum sancısıdır

bugün rüzgar eser anadolu’dan
her esinti bir ninenin nefesidir
her yıldız gökte bir şehidin gözüdür
her adımımızda bir kadın kahramanın emeği var
alnındaki ter ondan parıldar

ve biz onların gölgesinde büyüyen çocuklar
biliriz ki bağımsızlık
bir kez kazanılan değil
her gün yeniden doğurulan
kutsal bir emanettir
*
Mehmet Demir
29825