2
Yorum
17
Beğeni
0,0
Puan
221
Okunma

de hafız, de hadi
bir cümlede kaç ah var?
kaç günah, kaç yalan
söyle, hafız,
söyle kaç günah var.
kimin boynunda o günahlar?
kim günahkar?
dilden dökülen söz ne der, söyle.
elin değdiği elde ne var, hafız?
de hele.
su gibi durulmak mı maharet,
su gibi olmak mı?
hadi hafız, de diyeceklerini.
bir dirhem mi ateşim,
yoksa kıyamet gibi mi?
saçın her bir telinde bin ah var.
de hafız, saç kimin,
ah kimin de, Allah aşkına?
kimdi o günahkar?
söz dile düştü sessiz,
sessizlikte sustu iyice, hafız.
anlayan yok, hafız,
duyan yok,
duymayan çok.
halbuki ne çok şey anlattı hafız,
ne çok şeyler…
anlayan anladı,
aldı, dönüp gitti,
kimi tövbe etmeye,
kimiyse şükür etmeye.
söyle, hafız, sen söyle,
duyanlar var seni.
o bir saç telinden başla mesela,
neler çıkar anlayana?
kaç ah var, bilemem ki, kaç ah…
bu hayat hep böyle işte,
böyle yaşanıyor buralarda.
kıldan tüyden bir hayat sanırsın,
ne çok sır var kendi içinde saklı,
ne çok sır, gizemini yitirmiş
haraç, meraç, mezatta.
biri yaşamaktı hayatı,
biri hayalini kurmaktı yaşamanın.
ikisi de unuttu
sırra ermenin sebebini.
ah, hafız, ah…
de hele!
bir cümlede kaç yalan var?
de hafız, de, Allah aşkına!
bir ömre kaç ah yük olur?
kaç yalan o yüke sığar?
de hele, hafız, de!
susma, Allah aşkına.
bir şey de,
tek bir şey söyle
yeter ki kıldan tüyden olmasın.
*
Mehmet Demir
138-----