0
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
63
Okunma
"Ne yerin sahibiyim, ne göğe aidim;
Ben, yoklukta bir varlık, varlıkta bir yokum."
Lâmekân…
Ne semâ var burada,
Ne arzın yükü,
Ne yön bilinir ne yönelmek.
Rûhum rüsûha durmuş bir âyettir artık,
Bir kudret nefesiyle silinmiş zamandan.
Ne sabah bilir bu hâl, ne de şafak,
Çünkü vakit: “Elestü birabbikum.”
Kelâm susar, hâl başlar.
Ben burada değilim,
Ama buradayım.
Cisim yok bende;
Ama kalbim:
Tüm cihanı taşıyor içinde.
Bir yudum tefekkürde
Eridim safî fânîliğe,
Ve o yoklukta buldum
Varlığın hakikatini.
"Sen ben misin, ben sen miyim?"
diye soran bir sır sızdı içimden,
Cevabı yoktu,
Zira soru bile yoktu
Bu hâl-i lâmekânda.
Ben ki ismini unuttum;
Ama ismimle çağrıldım.
Ben ki sûretimi gömdüm;
Ama hakikatte dirildim.
Nûr-u ademle yoğrulan nefs,
Hâl-i lâmekânda bekler vuslatını.
Zeminsizim,
Ama toprağa daha yakınım.
Göksüzüm,
Ama semânın özüyüm.
Ben şimdi bir “nefes”im sadece,
Verilip alınan arasındaki sır.
Gönlümde bir gül yetişti,
Kökü hicranda,
Yaprakları affa kesilmiş.
Her dikeninde bir günah sustu
Ve her susuşta bir âyet doğdu.
Lâmekân:
Ne doğudur ne batı,
Ne varlıktır ne de yokluk.
O, sadece bir "olma”dır
Ve o hâl,
Sadece yokluğu geçebilenlere görünür.
Ben yokum artık
Ama her şeyim O’dur.
Bu, hâl-i lâmekândır.
Secdeyi öğrenmedim,
Yıkıldım.
Dua etmedim,
Ağladım.
İlm-i hâlimle yetindim,
Çünkü sözde değilmiş,
Sır sadece rûhta saklıymış.
Bu hâlde,
Ben bir gölgenin gölgesiyim.
O kadar hafifim ki
Ancak Allah’ın Zikri ağır geliyor kalbime.
Ve şimdi
Rûhum, mekândan soyunmuş bir yakarıştır:
“Yâ Hû... Yâ Ferd... Yâ Lâ mekân...”
HABİB YILDIRIM / BÂİN-İ ADLÎ / LARDES SYMPRA
(26 Temmuz 2025)
5.0
100% (1)