6
Yorum
43
Beğeni
0,0
Puan
507
Okunma

Düşük yapan eflatun gecenin
İçimi ateşe veren en ince nakaratında
Vurgun yemiş yaşamın tellerini koparıyorum
Ve İçimin avlusu cancağızım, mayın döşeli
Soluklandığım gökyüzü, düştüğüm toprak
Kokusu savruk, acısı viran
Seni nasıl anlatmalı ey içim
Kendine sığamayışın, kendinde yok oluşun
Bir sıkımlık umut canım,
ya unutursam..
Biliyorum, kendimden geçeli çok oldu
Ve biliyorum ki kendime dönüş Yok...
Yitirdiğim uykuları,
ve sesimi mühürlediğimden beri
Kayıp bir kentim..
Burda duygular dilsiz
Bakışlar ölümle hemhal
Zaman durağan
Ruhların boğuk penceresine asılı düşler
Sıvası dökülmüş acılar, onlarda yağmalanmış
Dur diyorum dur, ey içimden giden dur
Güftesi kırık bir kadehin isimsiz sancısına içeceğim...
Hepsi bu.
~°~
~°~