KALDIRIM ÜSTÜ DÜŞLER(Selma Pekşen)Kaldırım üstü yalnızlıklar Ah Meryem! Ne yaşamaktır bu sokak arası hayallerde Kimi zaman kabus gibi çökerken kış, üstüne Kimi zaman yapraktır savrulur yol şoseliğinde Bir el uzanmadı aç uykusuzluğuna Uykusu ise Kilit taşlara döşek dediği gecelerde Gazete sayfaları serip üstüne Sanki annesinin kolları gibi sarıldığı eski bir hırka ile. Meryem kız! Ne bilirdi doğarken,mahmur bir öksüzlüğün koynunda Can bulduğu yerde bıraktı anne kollarını Babası bir gaibti yokluk cenderesinde Çekiç altında çivi gibi ezilirken çocukluğu Yetimhane günlerinde kaldı tokluk Bir tas sıcak çorba eşliğinde. Hayat bu Meryem’im! Kimler geçti kervanından kanı emilen canların Dilenci düşleri kurduğunu bilmedi soysuzluk Aslında körpe bir kuzu gibi masumdun Bıçak altına girmeden hayallerin. Yaşadığının hikayesi okunur kirli yüzünden Bilmezler ki ruhunun berrak çaresizliğini Seyir defterinde bir hayat yolcususun Daha yazılacak ne kaldı der gibi. Bir öyküdür yaşamak her canda Sanırdı ki Meryem kız Gençlik pişer kaynayan bu kazanda Olmadı ya! Olmadı pişkin kollarda serseri döngüsü yalnızlığın Aç gibi,kuru nan tokluğuna muhtaç gibi Çevreledi bedenini yüzüne tükürülmez umut taciri Umulur mu Meryem’in gözlerinde aşk olsun Sömürdü kanını asalak bir bit gibi. Meryem çaresiz Meryem savunmasız Teslim etti kendini adına kadın sıfatı düşerken,Meryem kız. Geride, kaldırımda eskimiş bir bedenle Bir çığlıktı son nefeste. Çocuktu ya! SELMA PEKŞEN |
Meryem'leri ve kırk yerinden bıçaklanıp kocamdır seviyor diyen cehaleti yaratan ve çözümsüz bırakanları LütfiKırdar yok meclis daha iyi doldurup döndüre döndüre(tekrar tekrar) ekmek su vermeksizin seyrettireceksin... Neyse
Yüreğine ve aklına sağlık , sevgili Selma. Kutlarım.