5
Yorum
39
Beğeni
0,0
Puan
323
Okunma
Gönül yaralılarına selam olsun.
Hasta bir bekleyişin yatağıdır
Burası kimsesizliğin pencere kenarında,
üçüncü koğuşun manzarası gam pınarı.
bahar yağmuru gibi çekilip gitmişe adanmış,
Her inleme, onursuz bir vedanın yarası.
nemlenen camından pervaza düşer her damla,
birikir yuvarlanamaz gözlerim sanki onu tutar
Sessizliği dinler Stetoskoplu hemşire,
hastanın adı burada yokluğun adıyla yatar
Hasta gülüşünde gelecek kışın ayazı
Tavan çocukluğumun badanasını hatırlatır,
parmaklarında kan var dinmemiş
Bir yemin, bir yüzük, bir karanfil solmuş,
Yüreğe saplanan hançer çıkarılır usulca.
hastanın feryadı gözlerimde donmuş bir nehir,
dağıtır yüreğimi şarapnel paramparça.
onu sarmalayan bandajlar, aslında,
İhanetin soğuk acısıdır,saplanıp kalan
Hasta bakışı suya hasret kuru duvar, emer beni
Dördüncü kat, sağ koridor, kapı numarasız,
Çocuk rüyası görmüş uyanıp kalmış yapayalnız.
Cebinde eski bir sinema bileti, sararmış,
Mutluluk teşhisi konmuş, tedavisi imkansız.
yastığının altında cennetin yol tarifi saklanmış
her gece bir ışığı bekler kaybetmiş zamanı
Doktor raporunu yazar ’Kalp, sönmüş bir yıldıza tutkun,
Tedavisi; hatıraların yalan morfiniyle harmanı.
Hasta yeni filizlenen taze dal, sarkan
Bahçedeki erguvan ağacının gölgesinde,
Bandajlı kalbine şiirle pansuman yapılan.
yarın’a dair bir kelimeyi mırıldanır dudakları,
kırılmış ağzından kaçan bir kelime parçası.
Hastanenin kayıt defteri yazdığım not ki:
En derin çatlak, en güzel çiçeğe yuvadır toprakta!
Burada her kalp kırığı, bir satırın ilhamıdır.
Her acı, mürekkebe dönüşür ellerimde.
Tedavi değildir belki, anlaşılmak...
Kırık Kalpler Hastanesi’nin gerçek ve tek merhemidir.