0
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
121
Okunma
Burası
Alperenlerin soluklandığı toprak,
Rüzgârı bile Allah der,
Göğü secdeye eğilen bir otağ.
Her taşında bir dua,
Her dağında bir sır saklı.
Geceleri Kur’an okur yıldızlar,
Sabahları ezanla uyanır taşra.
Diyâr-ı Milket-i Rûm’dur burası:
Bir toprak değil,
Bir kader, bir hikâye,
Bir yakarış gibi yazılmış tarih…
Horasan’dan kopup gelen nefes,
Kılıçla değil,
Gönülle fethedenlerin izidir.
Hünkâr Hacı Bektaş,
Yesevî’nin bakiyesi
Ve Mevlânâ’nın dönerek yaktığı
Aşkın kandilidir bu şehir.
Ey yolcu,
Toprağa değil, duaya basarsın burada.
Ayağının altı değil,
Kalbin arınır bu diyarda.
Bir serdengeçti yüreği ister
Bu toprakla konuşmak,
Çünkü burası
Hem dildir, hem sır, hem zikir...
Kudüs kadar kutsal,
Kerbelâ kadar sınanmış.
Anadolu değil sadece:
Mazlumun son yurdu,
Zalimin en çok korktuğu harita.
Sakarya bir berat gibi akar,
Fırat bir yara,
Dicle bir dua...
Ve her vadi,
“Ya Hak!” diyen bir şehidin yastığıdır.
O yüzden
Bu toprak sadece bir vatan değil,
Bu toprak:
Bir şuur, bir tevekkül, bir emanet.
Ve şimdi ey genç yürek!
Bu diyârı bir harita gibi değil,
Bir secde gibi taşı omuzlarında.
Çünkü bu toprak,
Yalnızca yaşanacak bir yurt değil,
Uğruna ölünecek kadar yaşlı bir aşktır!
HABİB YILDIRIM / BÂİN-İ ADLÎ / LARDES SYMPRA
(16 Temmuz 2025)
5.0
100% (3)