1
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
193
Okunma

Burayı terk edip öbür aleme giden bir mevtanın yaşayanlara haykırışı inşallah bizlerin uyanmasını sağlar....
Sessiz Bir Gidişti Benimkisi
Gittim…
Ne bir uğultu, ne bir uğurlama sesi…
Sadece son bir nefesin yutkunuşu,
Ve sonra boşluğa düşen ben.
Gözlerim hayata dönüktü hâlâ,
Ama kalbim… vakti gelmişti artık...
Sandım ki zaman izin verir,
Yarım kalmışlıklarımı tamamlamaya…
Ama zaman, arkama bile bakmadan
Beni dışarı attı hayattan.
Şimdi yalnızım burada,
Ama hiç olmadığım kadar farkındayım...
Hayat Dedikleri Gölgeden Bir Oyunmuş
Meğer ne çok oyalanmışım
Ekranlarda, vitrinde, boş sözlerde.
Meğer ne çok kandırmışım kendimi
Yarın var sanarak…
Meğer hayat,
Ne de sessizce terk edermiş insanı.
Bir ömre sığdırılamayan bir anlam
Şimdi içimde yanıyor da yanıyor…
Zaman?
Artık burada işlemiyor.
Geri sarmıyor, ileri atmıyor…
Donmuş bir anın içinde yandım.
Ve ne kadar istesem de
Geriye dönemem...
Yalvardım.
“Bir kez daha! Sadece bir gün daha!”
Ama cevap olmadı.
Çünkü burada duanın zamanı değil artık,
Amelin sessizliğidir sadece duyulan…
Kalbimin Derininden Bir Alev Yükseliyor
Vicdanım konuşuyor şimdi,
Dilsiz sandığım her an dile geldi.
Bir mazlumun gözyaşı,
Bir yetimin duası…
Hepsi şimdi kulaklarımda çınlıyor...
Ve ben içimde bir yangını
Susarak seyredemem artık.
Yanıyorum…
Ama bu yangının
Sizi de yakmasına razı olamam!
Yandım… Ama Susmadım!
Ben sustum sanmayın!
Bu sessizlik,
Sizin duymanız için bırakılmış bir çığlık...
Her düşen yıldızda,
Her gece aniden ürpermenizde,
Her “neden içim daraldı” sorusunda
Benim haykırışım saklıdır...
Dünya Bir Oyundu, Ama Sonu Gerçekti
O süsler, o yarışlar, o övünmeler…
Ne çok değer biçmişim!
Ama şimdi sadece iki şey yanımda,
Bir kefen
Ve bir hesap…
Keşke!
Keşke demek ne acı burada…
Keşke bir yetimi güldürseydim daha çok,
Keşke susanların sesi olsaydım.
Sizi Uyandırmak İçin Rüyalarınıza Girdim
Bazılarınız beni rüyanızda gördü,
Ağlayan bir yüz,
Elini uzatmış bir gölge…
İşte o bendim!
Ben geldim!
Ama ne eliniz tutabildi beni,
Ne ben uyanabildim rüyadan.
Çünkü aramızda
Amellerin ördüğü duvarlar var artık…
Bir Ses Bırakıyorum Geçmişinize
İşte şimdi size
Geçmişinize bırakıyorum sesimi.
Bugün yaptıklarınızın
Yarın sizi bulacağına dair
İnce ama derin bir haykırış!
Gülüşlerinizi bile seçin!
İnsanı inciten gülüş,
Burada kurşun kadar ağırdır.
Kalbinizle bakın!
Çünkü gözler çok şey saklar ama
Kalbinizi saklayamazsınız burada!
Zamanla Değil, Anlamla Yarışın!
Dakikalar değil, anlamlar kazandırır ömre.
İşiniz, diplomanız, etiketleriniz…
Hiçbiri yok burada!
Sadece şefkatle uzattığınız bir bardak su,
Ve samimiyetle ettiğiniz bir dua var yanınızda...
Zaman geçiyor demeyin,
Siz geçiyorsunuz!
Zaman yerinde durur,
Geçen ömürdür aslında…
Ben Yandım… Siz Yanmayın!
Bu şiir,
Kül olmuş bir yüreğin
Gecikmiş pişmanlığıdır.
Bu haykırış,
Sessiz bir mezarın içinden yükselir...
Ben yandım…
Ama siz hâlâ buradasınız.
Nefesiniz varsa,
Uyanın!
Tövbe edin, affedin, sevinin, sarılın!
Çünkü bir gün
Sizin de ayaklarınızdan çekilecek dünya…
Ve siz de,
“Bir gün daha” diyemeden
Sonsuz bir sessizliğe düşeceksiniz...
“Benim sesim, susan vicdanlar içindir.
Ben yandım… Siz yanmayın!”
Bahadır Hataylı/01.07.2025/Sancaktape/İST
5.0
100% (1)