1
Yorum
4
Beğeni
0,0
Puan
235
Okunma

Bir adam çıktı karşıma,
Gözleri umut satar gibiydi,
Sözü dağ gibi yükseldi:
“Bu tarla on üç dönüm!” dedi.
Sustu toprak, rüzgâr hafiften gülümsedi...
Ben,
Kalbimle inandım önce,
Aklım da eşlik etti heyecanıma,
Dedim: “Burası altın değerinde,
Değerlendiririz,
Yükseliriz,
Çok para kazanırız!”
O an
Ufuklar genişledi zihnimde,
Toprak verimliydi,
Gözümde büyüdü her karış.
Ama unuttum;
Hayal gözlükle bakarsan
Çöl bile cennet görünür!
Birlikte çıktık tarlanın üstüne,
Bir yükseklik…
Bir bakış…
Bir an…
Gerçek dizlerime çarptı:
Sadece 1300 metrekareydi dünya.
Koca “on üç dönüm”,
Bir avuç çıkmıştı hayata!
Sen neden hep
Gölgene büyü katarsın?
Neden yüzünü saklarsın?
Niye her göz kırpmada
Bir başka çehreyle çıkarsın karşıma?
Ben de suçsuz değilim elbet:
Bir sözle umutlanmak ne kolaymış,
Bir vaatle hayal kurmak,
Gerçeğe temas etmeden
Cennet zannı ne de kolaymış!
O gün öğrendim:
Bazı insanlar arazi değil
Rüya satar sana.
Ağzından çıkan dönümler,
Sadece kelime oyunuymuş aslında.
Rakamların ardında gizli bir yalan,
Ve umutların altında
Zift gibi yapışan hayal kırıklığı…
Ey Gözüm, Ey Kalbim
Daha dikkatli bak bundan sonra,
Yüksekten inmeden
Gerçek ölçü bilinmez.
Her "çok kazanırız" sözü
Bereket değil, bazen bela getirir.
Ve her büyük gösterilen yer
Yürekte boşluk bırakabilir.
Sen bazen bir uyarı
Bazen bir tokat
Bazen de içsel bir muhasebesin.
Bu gece bana
Rakamların yalanını
Hayalin ağırlığını
Ve gerçeğin soğukluğunu anlattın.
Dönüm dönüm hayal sattılar,
Metre metre hakikat çıktı.
Bir sözle sarhoş oldum,
Bir bakışta ayıldım.
Ve şimdi biliyorum:
Gerçek ne kadar küçük olursa olsun,
Hakikat,
Her zaman en büyük kazançtır!
Erol Kekeç/14.06.2025/Sancaktpe/İST