Bir yanım kan revan, kötü
Bir yanım süt beyaz, iyi
Bulun beni meyhanede

Şehre yeni gelen
Bir kadeh alır mısın?
Çok yalnızım, eyyy kaybolan!
Beni kalabalıklara götür.


Dokunma sözlerime
çiğ, pişsin
Ey kuyudaki adam
Solucanlar arasında
İnci tanrısı arayan
Daha kaç şehir gezeceksin

Buğdaylar göçtü
Mısırların sırası şimdi
Güneşin sarısı öldü

Ayaklarım kaybolur bazen
Bazen toz toprak
Bazense dil dile geliyor
Biliyor bahçe
Biliyor soğuk üşümediğimi

Şehirden uzaklaşan adam
olmayan diyara mı/Kim kendinden kurtulmuş/Vardığın yurtta seni karşılayan yine sen olacaksın...
Ben misin?
Ey kendini arayan adam
Toz duman yutturma
İçimiz bir
Dışımız ayrı
Biliyorum göçmensin

Gittiğin yer
Gitmek istediğin yer değil
Gidişine hazırım
Gelişine değil

Bile isteye sarhoş olan adam
Ne istiyorsun benden
Ölecek neyin kaldı

Öldüreceksen perdeyi öldür
Işığı soldur
Bilirim okyanusu
Gidip dönmezsin
İçinde kaybolurum biçare

Orada olmayan
Gel kavgamızı bitir

O köhne binada ne ararsın be deli
Dinmeyecek sızın, elin ayağın tutmayacak
Yine, yeniden öleceksin, buz kesecek sensizlik

Uzandığın odalar
Uzadığın yataklar boş kalacak
Seni kim karşılayacak
Kimi ararsın,
Isınamazsın burada, ey üşümüş
Zavallı yüreğine yazık
Tut çolak ellerimi
Zavallı yüreğine yatak
Bile isteye sarhoş gezen

O değilsin
Bu değilsin
Dağ taş değilsin
Peşim sıra neden koşturursun
Eyyy, gönlüm ölü bile değilsin?