11
Yorum
48
Beğeni
0,0
Puan
273
Okunma
İnsan, Tanrı’nın icadıdır. Savaşlar, küslükler, dargınlıklar, kötü olan her şey ise insanın icadıdır. Ve bunu, insan idrakinin kurak topraklarındaki taşlara takıla takıla, acemi yürümesiyle yapar. O topraklar temizlenmeden, o topraklarda yumuşak çimler oluşmadığı sürece insan bunu hep yapacaktır. Şiir, iş makinelerini bu topraklara acımasızca sokmak zorundadır. Şiirler insanı düzeltir.
Biz haykırırken doğdu
yüreğimizde onlar
hepsi gurbettedir şimdi
gözümüzle kutsadık
uğurladık
gözyaşlarımızla
Kimi gölgesinden kaçar.
Kimisi gölgesini kovalar.
Beceremez kimse, kalmayı aslında.
Bulamayız bir türlü aradığımızda
insanı insanda.
Aldıkça yaşından birer birer,
sırtından önce keneler düşer.
Çapsız dünyaya
bakar da büyür irisimiz.
Gözümüzden nice taneler düşer.
Başta bir değer koyar insan,
Tanrı’dan kopup gelen bir parça sanır onu,
ve bir milim yukarı çıkarmaz —
çünkü yükseltirse, kendisi küçülür.
Ya etli butludur o değer,
ya cılız, zavallı ve kopuk;
kafamızda yer eden bir imgedir —
ve en tehlikelisi:
geliştirmediğimizdir.
Meşki de sever insan,
açayım der gönül —
meşakkatle pişen bir fincan.
Demlensin acılar,
gelsin sarsın
canıma, geçsin
telve telve.
İnsan baş köşede
oturur,
kurulmuş sofraya.
Ya da —
onu kafamızdan atmak gelir içimizden,
bir çırpıda.
O an büyütürüz işte onu,
o an şekillendiririz tüm suçlarını,
araya katarız kendi günahımızı
ve biz oluruz haklı olan.
Cehennemimizin
en dip katıdır onlar.
Şişirir de şişiririz:
bazen boş balonları,
bazen boş bir kalbi.
Sosyal malımızdır onlar.
Zaten bize rakip de olamazlar.
Olsa da bir iğneye bakar.
“Yaşıyorum” der, anar.
Mesken beller bu dünyayı.
Çekilir bir gün bütün ruhta.
Hala oradayım sanar.
Yeni harfler bulur alfabede,
konuşur sessiz,
yazar sessiz.
Konu şu;
yorum yok!
Deliyim, zorum yok.
Seviyorum sessiz
der de küsüverir
o çok seven yanımız.
Bazımız,
üç beş insan kalıntısında yorulur,
orada indirir yelkenini
ve yalnızlığın ortasında kalakalır.
Küçük bir suç gibi,
kendi vicdanının mahkemesinde
hakimidir konunun —
kalemi kırılmıştır tüm insanlığın.
Kazın götlüsünü,
insanın ölüsünü
severiz biz.
Evde kaşıkları çatalları ayırmak kolay,
ama insanları...
kafamızda yerleştirmek —
işte o,
gerçek maharet.
Umutsuzluk;
bolca harf dolu bir defteri kebir.
Hayran olan bir mahlukata hayran olmamak elde değil.