2
Yorum
19
Beğeni
5,0
Puan
405
Okunma
daha
can suyu yürümeden
kara topraktan
yeşil yaprağa
kuytularda
kiralık kalemlerce yazılmıştı
alemin akış istikameti
gözlerini
güneşe kırpmadan filizler
fidanlar
bulutlardan payına düşeni alıp
tomurcuğa durmadan insanlık
sahnelerde yerini almıştı
ikincil varsayımlar
ve asla çare bulunamıyordu
inanç açmazlı
ne zemherilere
ne de karakışlara
mesnetsiz isnatlarıyla
günübirlik kılık değiştirirken
çirkefliğin coğrafyasını keşfeden kaşifler
masumiyet kuşlarının
sevgi güzergahında pusudaydı
tiranlar aleminin besleme şahinleri
ve yağmalar talanlar
ve yalanlar yılanlar
ve yarasalar vampirler
bir türlü ders almıyorlardı
adına devlet denen
nefisleri
şeytan işbirlikçisi
nefesleri
Adem’le Havva dan miras kişilikler
bazen parçalı bulutlu olsa da
gökyüzü baba hep mavi
ara sıra
zelzeleler huzurunu bozsa da
her zamanki
kabulleniş uykusundaydı toprak ana
ve saraylar ihtişamlar
ve gecekondular barakalar
ve yok olacaklarını bile bile
ve olmayan savaşın barışı için
çıkmaz kurgulu bir şehrin sokaklarında
bile isteye bir yok oluşa yürüyordu kalabalıklar
ve sevgisizliğin
ve tutkunun ispatıydı sanki
ateşin suyla
suyun insanlıkla
insanların hükmetmeyle illiyeti