Kabuk tutan yarayı kaşımaya gerek yok
Herkes kendi yoluna çekip gitsin diyorum
Olanları bu güne, taşımaya gerek yok
Dağda ceylanlar gibi, sekip gitsin diyorum.

Dünya dünyaya girse, adın bende kalacak
Bu iş burada bitmez, sanma ki son bulacak
Çekilenin bedeli elbette zor olacak
Hasretin kokusunu, ekip gitsin diyorum.

Sevdi diye yazsınlar, mezarımın taşına
Bir zamanlar ortaktı, ekmeğine aşına
Boynu bükük olanda, herkes kendi başına
Ayrılık gözyaşını, döküp gitsin diyorum.

Karacoğlan misali Toroslarda gezerek
Gurbete demir atıp, deryasında yüzerek
İki taraf da üzgün, gözlerini süzerek
Ellerini koynuna sokup gitsin diyorum.

Her sözün acı verdi, dikenli çalı gibi
Gün görmeyen ağacın, meyvesiz dalı gibi
Bardakları taşıran, damlanın hali gibi
Çizilen mecrasında akıp gitsin diyorum.

Kader ağını ördü, şurama kadar geldi
Konu komşu akraba, beni suçludur bildi
Geçimsizlik rüzgârı deldi bağrımı deldi
Yüzüme son bir defa, bakıp gitsin diyorum.

Necati sözlerini satır -satır döktürdü
Boğazımda hıçkırık, ciğerimi söktürdü
Aşk sandığım sevgiler, bize neler çektirdi
Maziyi derdest edip, yakıp gitsin diyorum.

Necati OCAKCI