Umutsuzluk çemberi, sıktı boynumu sıktı
Eksik -yüksek -tümseği, göremiyoz emmoğlu
Enflasyon denilen canavar nerden çıktı
Korkudan pazarlara giremiyoz emmeoğlu.

Dilimizde pelesenk, kafiyeler uyaklar
Dizimize yel girmiş, aksak gider ayaklar
Artık çare etmiyor, payandalar dayaklar
Bunların sebebi kim soramıyoz emoğlu.

Fırsatçılık simsarı, aramızda geziyor
Sağa sola fink atıp, burnumuzda tozuyor
Ekip diktiklerimiz zarar ziyan yazıyor
Tarlamızdan mahsulü, deremiyoz emmeğlu.

Bir hastalık bulaştı, ateşimiz sönmüyor
Yoksulluk kader oldu, ağrı sancı dinmiyor
Karabasanlar gibi üstümüzden inmiyor
Kötü giden talihi, kıramıyoz emmoğlu.

Ucuz buluruz diye kuyruklar ayrı çile
Stoklar bittiğinde, diyorlar güle güle
Çoluk çocuk derdinden, tutuşup da el ele
Evde bile hayaller kuramıyoz emmoğlu.

Yardımlaşma duygusu, tarihlere karıştı
Gülmeleri unuttuk, suratımız kırıştı
Menfaat -çıkarcılık, birbiriyle yarıştı
Nefis denen şeytana vuramıyoz emmoğlu.

Necati’yim anlatsam, destan olur yaramız
Dövize kurban oldu, pula döndü paramız
Bu yükü çeke çeke, gelir elbet sıramız
Orta halli bir yaşam, süremiyoz emmoğlu.

Necati OCAKCI