1
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
144
Okunma
Çok sevdim seni, hâlâ da seviyorum aslında...
Herkesin "merhaba, nasılsın, kendine iyi bak, dikkat et" ve hatta "Allah’a emanet ol" demesini anlamsızlaştıracak kadar çok sevdim seni...
Konuştuğum dili bir tek sen biliyor, sen anlıyorsun zannedecek kadar, benliğime kör olup kendimden vazgeçecek kadar, beyaz bastonumla yürüdüğüm yolda seni arayacak kadar ve sonunda sana varacağıma inanacak kadar çok sevdim seni...
Oysa tüm zenginliğim; birikimim, mirasım yalnızlığımdı.
Kendi kendimi mirasımdan men edecek kadar çok hayal kurarak sevdim seni.
Ben seni böyle severken, senin bana hissettirdiklerini içimin derinliklerinden silemiyorum. Kabul edemiyorum sevgime biçtiğin kefen ölçüsünün; yüzsüzce, arsızca, har vurup harman savrulmasına ve hunharca gidiş dönüşlerime sebep olmasına... Şükür ki hiçbir zaman öyle de olmadı aslında.
Bilemezdim; varlığında seni sevmenin; tonlarca ağırlıkta,
en keskin obsidyen taşı olacağını.
Hatta şu yüreğimi; kazma kürekle atılan toprağın hafifleteceğini, tüm dünya bana karşı bir olup anlatsa yine de inanmazdım.
Hiç kimse senin gibi beni sindirerek, senden vazgeçmem gerektiğine ikna edemezdi. Bir sen söyletebilirdin bana tüm bunları.
Şu an bu satırları karalarken ağlıyorum ve beni ağlamaktan utanacak kadar kötü hissettirdiğini bilmeni istiyorum.
Ben, rezil olma pahasına seni çok sevdim.
Senden son bir isteğim var!
Madem bana illa ki bir kefen giydireceksin,
izin ver de, ben onu şu asil ellerimle biçeyim.
Yolumun sana varmayacağını kabullenip, yüreğimdeki bu koca, saf sevginle ölçeyim.
Ayrılığın tutmadığım o ellerinden, son kez öpüp de giyeyim.
Unutma yarim...
Asilce bir gidişi göze alıp dişi kesecek kadar seni çok sevdim ve daima seveceğim.
5.0
100% (7)