1
Yorum
13
Beğeni
5,0
Puan
121
Okunma
Gecenin sessizliği, tıpkısı senin gibi
Taştan kelâm geldi de, senden kelâm gelmedi
Dilimden dökülenler, sözün dibinin dibi
İçimden şöyle dedim, kıymetimi bilmedi.
Yokuşa mı tırmandın, tutmuyor mu, bellerin?
Nefesin mi daraldı, esmiyor mu yellerin?
Zincire mi vuruldu, bağlandı mı ellerin?
Zindandasın zannettim, sanki biri salmadı.
Renkleri tartışmıştık, yeşildi turkuazdı
Modaya uysun diye, ya mavi ya beyazdı
Yeter ki vuslat olsun, ha ilkbahar ya yazdı
Beraber ant içmiştik, söz yerini bulmadı.
Bu yanık sevda beni, dilim -dilim doğradı
Sarmaşığa dönüştü, sıkı sıkı kavradı
Yolunu mu şaşırdı, bilmem kime uğradı?
Kör olasıca talih, kapımızı çalmadı.
Gözlerimde fer gitti, yoluna baka baka
Her yanım ayrık otu, bıktırdı söke söke
Dizde derman kalmadı yoruldum çeke çeke
Artık umudu kestim, bizim çile dolmadı.
Ne vefayı es geçtim, ne de sözümü yedim
Kısa metrajlı değil uzun olsun istedim
Pazara kadar değil, mezara kadar dedim
Gündelik garnitürler, beni mutlu kılmadı.
Necati’yim aşk ile yürümüşüm yoluma
Bir an olsun bakmadım, sağıma ve soluma
Hadi yürü diyerek yapışsalar koluma
Bu deli sevdasından bir kez olsun yılmadı.
Necati OCAKCI
5.0
100% (4)