3
Yorum
20
Beğeni
0,0
Puan
182
Okunma
o da bir çığlığın göğsünde doğmuştu,
her insan gibi
sonra büyüdü büyüdükçe sustu, konuşmadı.
hiç çıkmadı sesi
dudaklarının ardında, dilinin altında sakladığı o ses
cam kesiği gibi kanatıyordu içini.
bütün korkular kafasında patlamaya başladığında,
duvarlar duydu olanları o konuşmadı.
oysa geceler tanıktı her şeye, yıldızlarda, sustular,
kapandı kapılar açılmadı, pencereler ise kördü.
acının rengi kırmızıydı belirtileri gözlerinde başlamıştı
avuçlarındaki kan daha kurumamıştı
suç ortakları birlikte duvarlar ördüler,
evin içi, mezara dönmüştü.
kadına doğru yönelen her darbe acizlik,ti.
acı onun teninde değildi artık,
çürümüş bir toplumun vicdanına kadar inmişti
onca şeye rağmen yine de, sustu herkes,
bir kadın daha yok olana kadar.
kadına el kaldıran o aşağılıklar unutmuştu insanlığı.
ona söylenecekleri çoktan hak etmişti.
yitirmişti insanlığını
bütün gücü bileğinden aldığını sanıyorlardı
gerçekte acizliklerini saklamaya çalışıyorlardı
ancak unuttukları bir şey vardı
bir kadın bu şekilde ölmezdi,
sesi, susturulmuş da olsa yankılanır her yerde,
gökyüzüne kazınır.
unutmayın beklenen o bir gün gelir
o duvarları da yıkar.
hiç bir doğum sancısız olmadı.
o sancıdan doğan kimileri de adam olmadı.
her adam bir anadan doğmuştu unuttular
*
Mehmet Demir