Kaç asır geçerse de adınız solmaz,
Çanakkale, yüreğimizde açan bir destanın ilk mısrası dır.
Siz, kanla sulanan bu kutsal toprağın çocukları,
Tarihe altın harflerle kazınan şehitler, vatan aşkının simgesisiniz.
-
Siperlerin soğuk, hüzün dolu gecelerinde
Umudun ve acının iç içe geçtiği anlarda,
Her damla kanınız, direnişin ölümsüz ifadesi,
Her adımınız, inancın, cesaretin ve sevdanın yankısıdır.
-
Şehadet şerbetini yudumlayan fidanlar,
Bizler, al bayrağın gölgesinde gururla nöbetteyiz;
Hainlerin uğultusuna inat,
Sizden akan yiğitlik, yarınlara umut taşır,
Bıraktığınız yoldan yürüyen sayısız yiğit,
Her daim varlığınızı yaşatır.
-
Göğe yükselen destanınız,
Gök kubbe, alemler ve en yüce Allah’ın huzurunda
Sessizce, ama sonsuz bir şahitlikle varlığını hissettirir.
Her bastığınız toprak, bir mezar;
Ancak o mezarlar, ebedi bir anı, ölümsüz bir öyküdür.
Kınalı kuzular, vatanı kurtaran yürekler,
Sizlere yazılan her satırda, yaşamın, inancın ve umudun izleri vardır.
-
Siperlerden yükselen çığlıklar,
Yanan yıldızların gözyaşıyla birleşirken,
Vatan uğruna can verenlerin yüzünde
Bir nur, sarsılmaz bir inanç parıldar.
Türk olmak, vatan için koşmak demektir;
Yalın ayak, kuru ekmek belki yetersiz kalır,
Gerçek sevda, yürekten yanan bir alevdir.
-
Ve o gün, tüm kalplerde birleşen bir ağızdan
Yükseldi o inançlı çığlık:
Çanakkale geçilmez, Dur
Siz kınalı kuzular, tarihe imza attınız,
Her damla kanınız, geleceğe aktarılan bir öykünün mürekkebidir,
Emanetiniz, bu milletin göz bebeği, sonsuza dek yaşar.
*
Mehmet Demir