o bir kadın...
güller yetiştirdi bahçelerinde,
tohumlarından yeni nesiller filizlendi.
sevdanın alevinde yandı,
geleceğe özveriyle hizmet etti.
-
o bir kadın...
ayaklarının altında cennet taşıyan,
yıldız gibi parlayan,
rengarenk güzellikler sunan dı.
sevgi onda büyür,
şefkat onda çoğalır,
zarafet onda kök salar.
-
o bir kadın...
cesareti, feraseti, sabrıyla bilinen.
bir çiçek gibi açan
dünyayı kokusuyla sarandı.
ve onu da bir kadın dünyaya getirdi;
ağacın gövdesi, dalın meyvesi gibi.
-
aşkın kokusunu duymaktı işi,
yanmış bedenlerin susuzluğunda,
ateşleri söndürecek bir nefes olmaktı kaderi.
o bir kadındı,
yaratanın dünyaya sunduğu en büyük lütuf,
kurak toprakların yeşilliği,
çorak zeminin yağmuru.
-
o bir kadın...
cennetin en verimli ağacıydı,
doğanın bile özünde gizliydi.
dağların zirvesinde kar,
çeşme başında serin bir su,
sessizliğiyle gür bir nehir gibiydi.

o bir kadın...
acıların ortasında bile dimdik duran.
bazen boyun eğmesi beklenen,
çoğu zaman kararlılıkla direnirdi.
-
o bir kadın...
annesi gibi,
cesaretiyle, şefkatiyle yüreklerde iz bırakan.
doğrulardan sapmayan,
ayrımcılığa boyun eğmeden duran.
-
o bir kadındı...
dünyayı yaşanabilir kılandı.
gökyüzüne serpilmiş bir umut,
yeryüzüne yağan bir rahmet gibiydi.
esen rüzgardı,
sofradaki en güzel nimet,
karanlıkta yanan bir ışık.
-
o bir kadın...
her zaman saygıya değer,
her zaman sevilmeyi hak eden.
o bir kadındı,
dünyanın en güzel gülü
*
Mehmet Demir