4
Yorum
32
Beğeni
5,0
Puan
136
Okunma
Kurumuş bir yaprak misali bu hayat
Yorgun bir beden, ne kadar ayakta durabilir ki
O kadar haykırdım da
Bu kalabalığın içinde duyuramadım sesimi
İşte o zaman başladı kaybedişlerim
Oysa ne hayallerim vardı
Ne fidanlar dikmiştim gönül bahçeme
Beklerken büyümesini, umudumu kaybettim
Sımsıkı yüreğimde tuttuğumu sandığım sevdamı
Bir baktım başka kollarda gördüm sevdamı
Ne pembe hayallere imza atmayı beklerken
Koparıp yüreğimden uzaklara fırlattım birden
Eden bulacak yaptığını er yada geç,
Kalemimi kırıp,verdim hükmünü
Müebbet verip, gönül hücrene attım
Acı çekeceğimi bilmeme rağmen
Başka bir şey gelmiyordu elimden
Bitsin, durmasını çok istemedim zamanın
Birden bir sessizlik çöktü etrafıma
Korktum,bir mermi sıktım karanlığa
Yüreğimden ayak izlerini sildim
Hayatım değişmesini beklerken
Erketeye yatıp bana pusu kurdu yalnızlığım
Bastım bağrıma dostum oldu geceler
İşte en çok da bu koydu bana
O zaman hüzün deryasında boğuldum
Hava soğuk,güneş doğmuyor odama
Sokaklar sarhoş dolu benim gibi
Hüzün taneleri düşer kadehimden
Zaten silmişim her şeyi gönül evimden
Her gün hayaliyle karşılaşmamak için
Ayrılıyorum sessizce karasu sahilinde
Zaten ateş düşmüş yüreğime
Geleceğimi,umut dolu yarınlarımı yakmışım
Coşuyor dalgalar martılar çığlık çığlığa
Yine söylüyorlar hüzün şarkılarını
Bir hançer saplanıyor bağrıma
Bu sefer gidenin peşinden aramayacağım mutluğu
Teninin kokusunu karıştırmam başka nefese
Sonuç ne olursa olsun
Ben bu içimde ki yangını söndüreceğim
Ektiğini biçecek herkes er veya geç
YEŞİLIRMAK
5.0
100% (15)