Avuçlarından kayarken yaşam…

Tut elimi diyorum, sana…

Hislerini dinle…

Ve, uzat elini…

İlahi bir davet bu…

Sana sabahın çiğ renginde, huzur demeti sunuyorum…

Renklerin huzurdan tebessüm koktuğu…

Oysa…

Bakıyorum, görüyorum seni karalar içinde öylece…

Sen ki…

Sen…

Geri gelmeyecek hecelere prangalıyorsun kendini…

Hayır, asla, yok…

Dercesine…

Tercih senin…

Lâkin…

Tercihinin ilmeği benim boynumda…

Düşün-me, sadece bu AN’ı sorgula…

Amaçsız bir mavera yolcusuyum ben…

Vagonlarım, kitaplar…

Yol arkadaşlarım hayallerim, satırlar arasında…

Dumanlı bu vagonun içi…

Bazı yerler Alamut’a çıkıyor…

Bazıları ise Basra’ya…

Dokuzuncu asır, meçhuller kitabı ‘’İhvan-ı Safa’’ gibiyim…

Hani, İskenderiye’den kaçan…

Bazen çapkın Ege mitolojisinde…

Bazen hoş seda…

Saka kadehinin içinde…

Yolcuyum ben…

Asırlardan gelen…

Asırlara giden…

Kayıyor yıldız gibi avuçların ellerimden…

Sadece ellerim den mi?

Hayır düşlerimden, düşlerin derinliğinden…

Hızırım ben aslında sana…

Eskiden Hermes derledi bana…

Geza kıyılarında, kekeme Musayla ben konuştum…

Kızıl deniz dibinde ilahi suyu içen ben…

Balık oldum…

Tut elimden, İlyas’ım ben…

Rumi beni, Tebriz’li Şems diye tanıdı…

Yunus Taptuk dedi…

İbn-i Arabi’yi uyutup rüya gösteren benim…

Kayıyorsun yıldız gibi yakarak ellerimden…

Bu gidişin dönüşü olmayacak…

Gidiyorsun ruhunu hapsettiğin cisminin içinde…

Sen hiç, ‘’Hayalin Derinliklerini’’ bilir misin?

Dinledi mi kulakların, Filibe şivesinde?

Can-ım Ben…

Kulaklara nefesler üfleyen…

Bazen Pir Sultan…

Bazen Dadaloğlu…

Bazen ise, karınca oldum Timur’a öğüt veren…

İbrahim’i kurtaran su oldum…

Yusuf’u kuyudan çıkartan…

Davut’a hazineler veren…

Süleyman’a uzaklarda ki, Belkız’dan haber getiren, BEN…

İsa’ya körleri iğleştirmeyi ben tarif ettim…

Ahmed’in geleceğini ben müjdeledim kardeşlerine…

Eyy CAN…

AŞK’ım ben…

AŞK…

Kayıyor ellerin hızlıca ellerimden…

Kalkıyor Asırlar treni, durağı çağıranlar yüreği…

Son nokta olmadan, bırak bu inadı…

Kulak ver bu sese, aldanma cisme…

Itri besteledi, gönül tasdik etti, haykırdı cümleye…

Haydi son durak olmadan, AN’nın…

Tut ellerimden…