İnce belli bardakta Mehmet Efendi telvesi
Gözlerin yeşilinde son buldu devlerin efsanesi
...
Ah o Mam-mut!
Son Titanmış ya
Hani şu uslanmaz Ze-us’un oğlu
Her kim ki anar bundan böyle adını
Kül olsun topraklarındaki tüm hurma bahçeleri

Ah o Mam-mut!
Adı batsın ufkunda bir akşam üstü kızıllığının...

.
.
.

- Delos -

En sert harfiydim o gece alfabenin
...!
Sıcağın da etkisiyle eriyen ziftli yollarında Suadiye’nin
Rüzgar sörfü yapıyordum çırılçıplak

Hayli nemliydi nefesim
Ve
Hevesliydi şehvetim,
kayan yıldızı olmaya tutku dolu hecelerin

Bir bir açılsın istedim göveren tepecikleri
girdaplarımla o sahil boyunun
İstila etsin istedim gökyüzünün esmer tenini barbar neslim

Beceremedim!
Yine erken boşalıverdi ruhum işvekar Artemis’e yılkı atlarıyla dört nala...

- Adelos -

Görünmeyenin saklı olduğu bir ada ki
Heybeli’dir adı
...!
Çilekten bozmadır tadı patikalarındaki tozlu böğürtlenlerin
Bir çift sincap yavrusudur sanki
Zambaklarındaki utangaç memeler
Ve
Aşk
O kadar kutsaldır ki tenhalarında

Vakur
Başı dik
Dahi
Rakkaslı
Fayton atları aman vermez asla takatsizliğe
Seyisleri iç ceplerinde taşır
Delfi’li kahin bir kadının dantelli külotlarını

O külotlar ki
Her biri muhteşem renklerindedir gökkuşağının!


- Kyklos -

Seninle işlediğim her günah cennetimdir
Haydi son bir kez gel bana
...!
Dev bir oba kurdum topraklarımda yeniden
Her çadırının teke kılındandır geçirgenliği
Abanoz çatılarında puhular seranatlanır geceleri

Ateşin gölgesinde filistin askısıdır uzayan boynun
Haydi son bir kez gel bana
...!
Her gece gölgeni soyarım darmadağındır saçım başım
Öfkesiyle
Taşlar yağdırır gözlerime usanmadan Poseidon
Sen uyurken uzak olsam da senden
Aynı yastığı
Aynı yatağı paylaşırız her gece biliyorum...

Ne olur;
Beddua etme bana artık hece hece,
kriminal vajina depresyonlarında!

- Koios -

Asırlardır adını gizleyen bir d-evim Beykoz sırtlarında
Gök babanın oğlu
Biriciği Toprak ananın

Ekseninde dönen tüm dilberlerin imkansız aşkı us tutulması Titanomakhia...

Her sevişme ertesi bir Koi avlusunda voltalayan hükümlüsü Tartarus’un..

Penisi vicdanına denk öngörü uleması
Ki
And olsun evimin arka bahçesinde şafaklanacak ilk ışıkları kıyametin!

Asırlardır adını gizleyen bir devim Beykoz sırtlarında
Gök babanının oğlu
Biriciği Toprak ananın

O kadar eski ki gözlerimdeki hüzün
...!
Dokuz gün
Dokuz gece
Dokuz doğuranlara
Sorgucu Titandır bu yüzden adım

17 metrelik Evliya mezarında dizim dizim servi ar-afı
Çaputu hüzzam gergeflerde otlu gözleme
Tövbekar dudaklara bulaşmış kızıllığı ejder meyvesinin

Ey *ahali;
Bir "Hu" da Zeus’a çeksek mi ne dersiniz?

Malum;
Kilitlidir kapıları haylidir boyutlar arasının
...!
Azgın bir boğa bedeninde nasıl can bulabilsin ki artık hayatın kutsallığı...

( Yıldıray Kızıltan)