Azizeye Uyarı!



O yüzden
Sakın görme bir daha beni… Rüyanda bile!
Ve bahanen olsun şen kahkahalarındaki korkularına
İğreti şiirlerim…

::

Acının Mutlak Sonu!



Kaotik bir aşk mı?

Kısır macera arayışı mı ya da?

Ne fark eder ki?

Beklediğimiz
Katışıksız hali değil miydi sanki acının?

Gözyaşlarımız değil ıslanma sebebi yastıklarımızın
Değil sebebi üşümemizin gece ayazı
Kafalarımızın üstüne çekmiş yorganlarımızı
Korkularımızdan soğuk terler döken birer yalancıyız sadece
Budur sebep
Ve buraya kadar!

::

Kadim Bir Vasiyet!



Biçimlenemeyen tali yollarda yalpalıyorken hayatım
Aşkın kristal prizmasında kırıldı umut ışığım
Şizofren iffetlerin kutsal üçgen kırsallarında
Elimde rengarenk balonlar ile bekliyorum sonumu

Servi ağaçları diksin mezarıma fahişeler
Meczup bir ayyaş versin ilk kap suyunu ucuz şarabıyla
Mermer suluğumdan yudumlarken kanımı,
Bağımlım Gri Kuzgun familyası
Alçak ruhuma dur desin
Siyah zırhlarını kuşanmış askerleri Tutamkamon’un

::

Büyük sır ve asıl olan!



Bir gurup günahkar kadının
Eşcinsel dualarına yaşlar akıtırken gözlerim
-Dur
dedi Tanrı
-Dur ve utan kendinden
-Onların aldığı nefes bile haramken krallığımda
-İtiraf edilemez tutkulara gözyaşı dökmekte neymiş?
-Asit yağmurları ile yıkarım ruhlarınızı ayet ayet
-ki
-Gece rüyalarına girip masum sübyanların
-Benim;
En nedensiz korkuların dahi tek kaynağı
…!

Ve ben; Azazil…
O an yaktım isyanımın ateşini dipsiz bir sahra çukurunda!

(Yıldıray Kızıltan)