10
Yorum
27
Beğeni
5,0
Puan
270
Okunma
Türbana selâm çakmak sekülere abestir
Tutucuya hürriyet, vericiye kafestir
Âdetliye salt heves, âyetliye nefestir
Kimi kara yaşmaklı, kimi aşka meraklı
Özgürlük diyârında sargılar farklı farklı.
Âdemin iç âlemde tezkiyesidir zekât
Veren namaza dursun, şükür için çift rek’at
Hakîr bakan kem gözde dibe vurur derekât
Kimi hayra adaklı, kimi söver a’raklı
İnançlar dünyâsında saygılar farklı farklı.
Had ve hudûd âşığı, namaz ile bilenir
Rahmân’dan dilemeyen, mahlûkundan dilenir
Hakka ve hakîkate direndikçe direnir
Kimi Şark’dan papaklı, kimi Garb’a kapaklı
Niyâzın dergâhında kaygılar farklı farklı.
Kur’ân’a yaban durmak, eşref mahlûka züldür
Zendekânın nezdinde, İslâm’sız hayat güldür
Türk, araba baş eğmez, arabın odu küldür
Kimi hikmet odaklı, kimi lâik ataklı
Nazımlar deryâsında kargılar farklı farklı.
Orucu zâhid tutar, zındık burnundan solur
Sâhurda yobazları fişlemek vâcib olur
Secde nedir bilmeden cismi kıyâmda ulur
Kimi kökten yasaklı, kimi içten pasaklı
Lâiklik girdâbında vargılar farklı farklı.
Hac dediğin de neymiş, aç gözetmek vâr iken
Şeytan da taşlanmaz ya, emmâreye yâr iken
Münâfığa hâr imiş, müslümana kâr iken
Kimi yekten sapaklı, kimi duble çapaklı
Aymazın hülyâsında yargılar farklı farklı.
Siyâsete gelirsek, herkes bildiğin âlim
Şaşırdım kaldım heyhât, kim halâskâr, kim zâlim
Gâh iz’ân, gâh mîzânla, bulur kemâli sâlim
Kimi ak’a uyaklı, kimi altı ayaklı
Memleket sevdâsında şarkılar farklı farklı.
5.0
100% (14)