Dağlara vurdum yaramı
Sen gidince
Güvercin taklaları arasında
Düştüm desturumu
Yaramaz bir harf
Koşarken sana
Kibirsiz
İklimsiz
Ve de
ölümsüzdür çünkü yaşayan
Hıçkırıklarda boğulan bir
güneş varken tepemde
Siyah bir
mavi nidasıyla
Kırlangıç yalnızlığı yani
Ahtapot zehirinin uçurumunda
Bir damlaydım
Deniz oldum
Bir denizdim okyanus oldum
Adem’in lisanıyla
Havvanın yasak meyveye cürmünde
Ben var mıydım
Yıldızlara bakaduran
Sırlara kadem basan
Huyumda
kırmızı duran
Bir boncuk
Bozuyor kendini doğrusu
Sabah şerifleriniz hayr ola
Vucüdumdur ruhumdan yorgun
Hiç ok vurmamıştı beni siz kadar
Kevsere d/eğen bir kader yayıyla...
Işıklar
Aşıklar vurdu gönlüme
Sen feryat ederken
Sürgün edilmiş bir toprağı
Seni görünmez kıl/âr/iken
Secde edilmemiş bir utangaçlığa
Ölümsüzdür çünkü yaşayan
Hangi nazar seni badesinden
Beni kendimde b/ağlar
Hiç okunmamış bir şair lisanına
G/ebeyken sözcükler bir yaraya
hasret nasibi hasiptir ukteyken gıptasında
Burkulmuş bir sargıya düş/erken
kendine zül bir sızı
Kızarmış bir yüze
Sırdan alevli bir kıskançlığa
Veremken gönl ü gâh
Karanlık bir sabırda
Âla bir şehvete
Gezgin imgeler...