Baba, Şair ve Ölüm
Altına yattığın son kulübende
İstediğin gibi ancak sen sığıyorsun baba Hüzünlü sonbaharların bekleyişi Az önce kalbimde kaldı Na na nasıl da ya ya yalan bu rüya Kekeme kelimeler mirasken Hangi aşkın ruhu akar dil cazıma Bir avuç to to toprak e e ellerim de Ufakken sarıldığım ayaklarına At da na na nasıl atılır Kalk söyle baba Hangi ölüm dirilişle sonlanır? ...................................... Ve ben geride kalan Kalanların karınca ordusu bedenimle Her hücreme bir tabut yüklerim Emer hıçkırıkları Ve ben olan yanlarımın alyuvarları İçine alıp mikropları ölüyor Dirilirken sen olup çıkıyor baba ............................................. Ey tırtıllar ve yer altı dünyası Bin parça et sunarım Yetmedi kollarımdan bacaklarımdan atarım Ey gökyüzü ağlamam yıllarca Bir damlanı incitmem Ve sen toprak üstüne bir çöp attırmam Ellemem hiçbir solucanını Ölene dek her bir an’a bin ağaç dikerim Yeter ki dokunmayın babama ................................................. Yarın gülizar olacak elbet o da |