1
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
159
Okunma
Ey sâhif-i aşk, dinle söz-i bâlâdan,
Hakk’ın nefesidir her harf-i edâdan.
Yetdi ulu nûr, cihâna reh-i irşâd,
Bir şem‘-i cemâl gör hayâl-i gülzârdan.
Pîr-i Türkistan’dan yükselir bu nağme,
Ahmet Yesevî’den kalbe ilâhî cisme.
Sûz ile dile getirdi aşkı mânâ,
Her kelâm bir cevherdir zümrüt iğne.
Yûnus’un nefesiyle dolup taşar cân,
Her beyit bir cihân, gönülde sultan.
Aşk bahrinde sâf su içirdikçe halka,
Bülbül gibi şâd olur her dem bu ummân.
Fuzûlî’nin harfinde gamdan bir âlem,
Mecnûn’dur kalemi, her sayfa bir matem.
Aşkın sahrâsında yazdı destânını,
Her hecesi cevherdir âb-ı kerem.
Nâbî dediler, hikmetle yazdı kalem,
Arifâne sözüyle hâlini süsler cihân.
Ey akıl, ey hikmet, sus da gönül dinlesin,
Bir lokma bilgelik taşır hikâyesinden.
Şeyh Galib’den yükselir bir âlem-i aşk,
Hoş sadâlar açar her varakta bir nakş.
Hüsn ü aşk dediğin, varlıkla yokluk arası,
Hakk’ın sırrı söylenir her cana âşinâ.
Nesîmî’nin yüzünde tecellî hakikat,
Derisi yüzüldü, lâkin dökmedi firkat.
Her bir mısrâsıyle hemhâl bir âlem,
Aşk yolunda cân verir, hakikatte rahmet.
Bakî’den gelir bir seda, yâre melâl,
Her beyit âhenktir, özde bir hayâl.
Zamâneye meydan okur zâhirî sûret,
Bâkî kalan bu kubbede hoş bir terennüm.
İlâhî nurdan ışır Hacı Bektaş,
Sevgiyle döner her halkada semâ.
Muhabbetle yücelir semâvâtın duâsı,
Her nefes bâki, gönüllerde safâ.
Ey Emrah, bu sözler cihânı süsleyen,
Her biri yıldızdır semâda dönen.
Yedi ulu ruhdur, aşk ocağının nuru,
Kalbimize bahşetti ezelî bir huzuru.
5.0
100% (3)