*** NUH'UN GEMiSi ***Şiirin hikayesini görmek için tıklayın ***** Nuh’un Gemisi ***
Ah eyy! Nuh’un gemisine bühtan edenler, Yelken açıp yel kadrini ne bilir. Ah eyy! O Süleyman kuş dilinden bilirdi, Her Süleyman kuş dilinden ne bilir. (Halk Türküsü-Ruhi Su,1975)
Bir vakit bozulmuş dünyanın hali,
Bir vakit çılgınca sular kabarmış. Çaresiz perişan cümle ahali, Umutsuz gözlerle ufka bakarmış. Görünmez bir tufan bir derin afet, Sarınca evreni uzun bir müddet. Utanmaz uslanmaz o azgın millet, Nedamet içinde Nuh’a yakarmış. Metanet timsali asil peygamber, Kendine inanan nas’la beraber. Bir ışık, bir nusret, kutlu bir haber Dilemiş, el açıp secdeye varmış. “Kurtuluş vaktidir bu selden” diye, “Bir gemi yapılsın tez elden” diye. Yetişmiş gaipten muştu Nebi’ye, Umutlar yeşermiş, yüzler ağarmış. “Nuh’un gemisine bühtan edenler” İlâhi takdire isyan edenler. Dağları kurtuluş sanıp gidenler, Bakmışlar her cenah su ve buharmış. Geminin rotası dönünce dağa, Yeni bir gün doğmuş yeni bir çağa. Eğilip yüz sürmek için topağa, Analar kızanlar düşler kurarmış Ufukta yepyeni dünya özlemi, Bir baştan bir başa sarmış alemi. Nihayet umuda yol almış gemi, O kutlu mevsimin adı baharmış. Bir sır ki bilinmez yeri neresi, Kimi Ararat der, Cudi kimisi. Şimdi bir efsane Nuh’un gemisi, Alimler kâhinler onu ararmış. (Taşova, 19.10.2007) Ali Rıza Atasoy |