ANNE KİMSE BİLMEZ ŞAİRLERİN YALNIZLIĞINI
Anne uğradım eski evimize geçen gün
Yer kapı girişinde sele asılıydı Saklambaç oynarken saklandığımız Kuşlarla birlikte pır pır uçardık Sedirin ucunda şimdi mahzun duruyor Bayramlık esvaplarımın mahfazası Nineden yadigâr sandığımız Anne kapı tokmağında elimin izi Çatıda eski pabucum kalmış Hatılda buldum okul çantamı Ne de çok özlemişim evimizi Bir köşede öylece oturup kaldım Bir varmış bir yokmuş gibi her şey Gerçekler de suretler kadar yalanmış Anne ahladın dibini serinlik basınca Yol ağzında beliriverirdi gölgesi Çarşıdan dönen babamın Seferden yeni dönmüş kahramanlar gibi Öyle mağrur gelişi vardı Dalgın gözlerinde ıpıslak hüzün Öyle gür çıkardı sesi Anne gözümde canlandı o ilk gün Gurbet acısını ilk kez tattığım Kaya kovuğunda yattığım Temmuz gecesi intikal sırasında Kahır yüklü o ilk mektubumu Harnup bahçesinde yazmıştım Top sesleri gülle sesleri arasında Anne yordu beni kalabalıklar kentler Kaldım Ulucanlar’ın avlusunda Kim arar artık beni kim bekler Kimse bilmez şairlerin yalnızlığını Şafak sökene dek mum ışığında Bir kırık mısra uğruna yanmadan Güz yağmurlarında ıslanmadan Anne kimse bilmez şairlerin yalnızlığını! (2019) Ali Rıza Atasoy |
Yüreğine emeğine sağlık
_____________________________Selamlar