IHLAMUR AĞACI
Koparıp getirdim yeşil vadiden
Bahçemin en serin kuytu yerine Meşeli Dağın’dan humuslu toprak Kavaklı’dan kemre devşirdim Kendi ellerimle gömdüm toprağa Serbeser köklerini saldım derine Gülümsedin tenine değince can suyu Yönünü çevirdim dağa, rüzgara Gülümsedi gökyüzü ve güneş Yağmur bulutları peydahlandı başucunda Anladım, tomurcuğa duracaksın yarın Çiçek açacaksın bahara Sonra, kuşlar dönecek uzak yerlerden Şehrin uğultusuna karışacak sesleri Dallarında cıvıl cıvıl, renk renk Çocuklar misket oynayacak gölgende Kiremit çatılı evlerin aralığından Duyacaksın, uzaklardan gelen akisleri Gam yüklü Temmuz akşamlarında İçime şiirden bir kelime düşüverince Genzime dolacak kokun usul usul Veyahut günün yorgun ikindi saatlerinde Balkonlarda yün ören kederli kadınlar Hülyalara dalacaklar seni görünce Taşındığımda başka şehre başka mahalleye Bilirim, bir sızı duyacaksın sol böğründe Firkat acısı yaksa da yüreğimizi Kokunu getirecek esrik rüzgarlar Ve bir ıhlamur ağacı boy salacak göklere Altındağ’ın Altınköyü’nde!.... (Ankara, 06.03.2016)* Ali Rıza Atasoy ------------------------------------- (*) Bahçeye diktiğim ıhlamur ağacı için. ARA / Karapürçek, 06.03.2016 |