Duyulmasını istediğimiz bir sevgi mesajı iletmek istiyorsak, bunun gönderilmesinden başka çare yoktur. Bir lambanın yanmaya devam etmesini istiyorsak, ona sürekli gaz doldurmalıyız. (Teresa Ana)
Paylaş
hiç bilmediği pencere önlerinde açan rengarenk çiçekler insanın sevincidir bazen saksılara dökülen sular önce onun yüreğini serinletir
hiç uğrayamayacağı odalarda hiç tanıyamayacağı tanısa bile belki hiç göremeyeceği görse bile belki ilgilenemeyeceği insanların huzuru insanın kalbinde göllenir yüreğinin loş sokakları başkalarının mutluluklarıyla daralır ve genişler
başkalarının sevinçleri de sevinci olur en uzak köşelerdeki en küçük mutluluklar bulaşır ellerine kanadı kırık kuşların yeniden cıvıldamasıyla evine taşınır insan hiç gitmeyeceği şehirleri hiç tanımadığı sokakları adımlar
orda bir vakitler birileri hikayeler yaşamış bir masal olmuş kırmızı kızın başlığı mızıkacıların horozu
veya kavalcı köyün faresi çalıp götürdü masallarımızı bizden bize de masalların yalnızca adını anmak kaldı
dünyaya geldiğinde kulağına okunan ezanın giderken kılınacak namazını hatırlıyor musun bir namazlık saltanatın sonunu hatırlıyor musun hiç hani gecede ve gündüzde hani gençte ve yaşlıda hani iyide ve kötüde gelir de gelir ya hatırlıyor musun
bir bezirgan ölümler alır ölümler satar ve güzel ölümler güzel atlara binerek giderler mersiyeler ve ağıtlar ölü içindir hep ölüm için değil
gökten düşünce yıldızımız yalnız küçük bir yorgunluğa en büyük dinlenmeler ödül verilirse lirik destanların gözyaşları ölüye akar ölüme değil
çünkü ölüm bir ibret olur ölüm bir vuslat olur ancak o vakit bilirsin ölüm bir rüya mıdır gerçek mi ya rüya olan dünya mıdır
yoksa ellerini kim ısıtır karlara karılan kara toprak altında ölülerin yurtlarını kim ışıtır azığı has biniti yürük değilse
ehl-i beyt, hak adına var olmanın hakkın hatırını saymanın diri damarıdır hakkın hatırını ali tutmanın diri nabzıdır hasan ile hüseyin’e bağlı olmak bir ayrıcalıktır
akrabalık bağı hasan ve hüseyin’in taraftarı olmaya teşvik eder peygamber soyunu başka herkesten çok yapışırlar o davaya peygamber torunlarının torunları kan yakınlığı iman yakınlığını doğurur
dede hatırı boyunlarını kıldan ince eder hakkın hatırı karşısında işte bu yüzden aramızda dal budak salmış tuba ağacıdır ehl-i beyt
ümmet için elle dokunulur gözle görülür bir örnektir şaşkınlar için uçurum başlarında tutunacak bir daldır tereddütler içinde çırpınanlar için peygamberce duruşun ete kemiğe bürünmüş sığınağıdır
işte bu yüzden tutunmamızı istediği iki emanet bırakır bize efendimiz biri kitabullah, bir diğeri ehl-i beyt Allah’ın ipi gibi onlara sarılın der bize peygamber
kim ki hüseyin için gözyaşı döktüğü kadar hüseyince olmayı hüseyince canla başla haksızlığa direnmeyi göze almışsa o hüseyin’in şehitliğine şahittir
kim ki hüseyin’in matemi için ter döktüğü kadar hüseyin’in durduğu yerde durmak için yorulur gövdesini hüseyin’in uğrunda can verdiği gerçeğin bekçisi yaparsa o hüseyin’ce şahittir hüseyince şehittir
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Çalıp götürdüler masallarımızı şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Çalıp götürdüler masallarımızı şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.