YOKSULUK
Yoksulluk,
uçsuz bucaksız bir gece gibi, ayaklara dolanan bir rüzgar, elleri üşüten, kalpleri yoran. Bir çocuğun hayaline sızar bazen, oyuncak bir araba yerine, taşlardan bir dünya kurar. Bir annenin ellerinde büyür, ekmek kokusuna hasret. Yoksulluk, tarlada yorulmuş nasırlı eller, şehrin kuytularında unutulmuş yüzler, gözlerinde umut arayan, ama bulamayan bir baba. Bir sessizlik gibi düşer sokaklara, çalınan kapılarda yankılanır, bir tas sıcak çorbanın özlemiyle. Ama yine de direnmekte kararlı, karanlığa inat aydınlık düşler kuran. Yoksulluk, bir gün bitecek mi dersin? Bir parça ekmekle doyan karınlar, bir yudum sevgiyle büyüyen insanlar. Belki de, bir arada tutacak bizi, kardeşlik gibi. Sedat Evren |