İpek Yolu
/ruhun emsali gözler
gözlerin emsali ruh/ ilk adımı Asya koyup kadere terketmişler gözlerim can buğusu gel, tırmanıp erik ağacına tepesinden düşebiliriz ilk yarayı öpüp diz kapaklarından sabahın penceresinden dinleyip sevdalı kuşları dokunabiliriz allı, korlu çiçeklere gündüzü mezarlık gecesi yeni gelin ışıl ışıl bir şehrin toprak damlarında uzanıp yıldızlardan yıldız beğenebiliriz yüz yüze gülümseyebiliriz en kederlisinden ikiye ayırabiliriz ay’ı tutulabiliriz de dolun dizgin bir hüzne ipek yolunu bir uçtan bir uca yürüyebiliriz çıplak ayakla birleşmiş kötülükler krallığının yediği içtiği bir tarafa deşebiliriz karnını derviş hırkasını ters düz edip dünya çölünde iki kum tanesi susabilir yanabilir ölebiliriz de Sude Nur Haylazca ( Vaha Sahra ) |
Gündüz geçer gider.
Uyanır kent.
Bu yüzüyle tanısın çocuklar kenti.
Hep sorarım.
Yaşam boyu kent.
Ve yine sorarım.
Nerde anılar.
Çok saygımla Üstadım.