Şahmeran
hangi ateşe su taşıyacağını şaşırdı karıncalar
sırtlandı hasret yolları dilden dile öykü ırmaklar akışı gürültülü hece ormanlar uğultulu bulutları yangına çağıran bir ağacın türküsü gövdeye düşen budaklar açsa yarası acıların toplamı suya tutulan ay yarayı taşıran damla kıydırmak goncayı yangın içen bülbüle yaralı gölgelerle uyuyan uyanan kazasını yaşamak dünlerin kederin kader çıkmazı neyi var kışın neyi var zamanın neyi var insanın haykırış ki; sükût derin kökleri dut ağacından bağlamnın telleri acıya ayan çöl içinde çöl çöken bedevi fısıltısı duyulmaz suyun kuş ölüsü tutan koynunda yer altı kafesinde sır çalan Cemşap’a Şahmeran’ın canı pahasına sunduğu tılsımı şifa Sude Nur Haylazca (Vaha Sahra) |
yarın yeni bir yaş, epey yol aldık yani usta:)
aklımda onlarca yıl öncesinde, seki denilen yerde ve ocak başında
ebemin, oğul başlığıyla söyledikleri, oğul...
ben bunun aydınlık olduğunu nice yıl sonra keşfettim,
ve bir şiirde karşıma çıkınca paylaşmak istedim.
şiirdi...
eyvallah.