Karanlık Gökyüzündeki ŞölenŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Yeni bir yaş’a sövgülerimle…
Değerli tiyatrocu kuzenim Berat Eren bu özel ve güzel seslendirmene teşekkür ederim. Oldukça amatörce bir yükleme yapmaya çalıştım sırf ses dosyasını ekleyebilmek adına. Affola… Zulmüne el aman çekilmez zaman Ki Ben de sana hiçbir zaman karşı koyamadım Hatta saçlarıma bıraktığın her bir hüzne teşekkür az gelirse diye Yaralarımın üzerine tuz ekleyerek derime bir çizik daha atmak istiyorum Bazen Kısacık bir bazen bir umut kıpırdansa içerlerimde Katili olmak istedim hep kendimin Goncasına düşman bir gül gibi batırıp dikenlerimi kalbime Her bir umudumun solmasını büyük bir keyifle izledim Elimde değildi Kendimi bildim bileli Karanlığa aşıktım ben Bu yüzden sizi baştan uyarayım Aman ha Olası bir hataya düşüp de aydınlığı arıyorum sanmayın sakın Hatta elimdeki kibriti yakmaya çalışır gibi gözükmem de sizi yanıltmasın Gündüzleri gecelerime Beyazları zifirlerime değişmem asla Gerçek şu ki Işığına hasret kalmış o dipsiz derin kuyu gibi Sadece ve sadece Artık o lanet olası derdimin yüzünü görmek istiyorum İçimde beklentileri aşan hayaller yumağıyla sarmaş dolaşım Hatta ölsün diye öndeki bahçeye polyannalar ekiyorum Tutmaz biliyorum kederle ekilen hiçbir tohum Ki sonunun ölüm olmasını bildiğim için şuursuzca rahatlıyorum Ve neyseki beklenen oluyor düşüyor düşlerim sonsuzluğa İstediğim o kedere bir kez daha boyanıyorum Ah Naparsın Hüzne tutkun bir ruh bu bende asılı kalan işte Eskilere tutunup kalmak büyük bir hata olsa da sana göre Ne yapsam da boş Benim içime dolan O büyük resmi tamamlama isteğiyle Fonda çalan hüzzam şarkının Baba eli boş kalmış o notasının ucuna kendimi gönüllü olarak asıyorum Ah Günlerinin ırzına geçtiğim hayat Derdini çaldığım gamlı baykuş Suçun çok büyük diye haykırıyorsunuz bana farkındayım Ama merak etmeyin İçiniz rahat olsun Sonunda bende ısrarla aradığım o belamı buldum Her hücremde İliğime hatta kemiklerime işleyen Korku filmlerinden fırlamış gibi başını üçyüz altmış derece dönebilen acılar ile sarmaş dolaşım Yetmiyor hatta derdim Görkemli bir veda partisindeymişim gibi kendinden geçmişçesine Sırtımda patlayan kamçı seslerine keyifle eşlik edecek kadar delirmiş bir melodi gibi inlemek istiyorum Nihayetinde Kırk üç satırlık bu oyununda Bomboşum Hatta Amaçsız bir çift ayaktan ibaret gibi saçmayım Senelerini devirdiğim şu koca hayatta Tek bir şey bile olamamışken ben Yine de Öyle bir gitmek istiyorum ki kendimden Ardına bakmadan Hem de gururla Çünkü O Olmadığım Tek Şeyden bile öylece vazgeçip Rüzgar gibi uçuşurcasına bu hayattan gelip geçmek istiyorum Hani diyorum Derin bir muhasebe sonrası Geçmişi aleve vermek isteğiyle İçimdeki yangına suyla gitsem Koruna düşman kesilmiş aleve döner gözlerim Harlar içimdeki o köz Ne yapsam sönemem Ha son bir umut desem Tüm nefesimle üfleyip söndürmem gerekse o yangını Sinsi bir istekle dolar anlamsız varlığım Bilirim çünkü Üzerindeki mumlardan dehşete düşen pasta gibi ölümüne kendimden geçip ölmek istiyorum Anlayacağın Benden pas Haydi Sen üfle bari beni hayat Üfle de artık söndür lütfen içimdeki son kıvılcımı Çünkü bana kalırsa bu iş Korkarım ki benden birşey kalmayacak geriye Biliyorum ki yolun sonuna gelmiş o d’üzgün gibi Dilim dilim kesip kendimi itlere yedirmek isteyeceğim |
Sevgilerimle