İhtişamlı iltihaba iltifat
Ölü çiçekleri kusturuyor,
Yozlaşmışlığın bedbahtlığı, Dalkavukluğun sahteliği sırf süslü diye, Her vitrine girmiş, Her yatağa! Her aynaya yapışmış kalpazanlık, Aklanıp paklanan, allanıp pullanan, Ve nezaket, bir zayıflık olarak öğretilmiş her çocuğa, Sırf mücadele edemeyip saklandıkları için umutsuzluğa; Geleceğe rutubetli bir odanın duvarları, soğukluğu, Duygusuzluk, arzular, Ve çorak kalpler miras bırakılmış, Tapılan, omuzlanan, alkışlanan! Deyimler hiç yerinde değil, Kelimeler hep yetersiz, Çaresizlikten önce vazgeçmişlik, Felakete methiyeler ve öpücükler, İntihardan önce ölümü doğurur acziyet, Rezalete tebessümler ve işveler. Yoksulluğun bir çok ismi var, Sokakların olduğu gibi, Kafa kağıtlarından soy ağaçlarına değin. Kimsesizliğin tatmadığı merhameti köpekleştiren fahişelik, Vicdan, çifte standartlı adaletin şaibesi, Ve kötülük, İnsanlığa olan cehaletin en cazibeli ailesi, Onursuz, yoksun da olsa, Yaşamaktı insanın mazereti, Kuru bir çalıdan ayrılan birkaç yanıyla, Tepeden bakabilmekti marifeti: Unutup da akıbetini! |