BARİ SEN GEL
Hastayım bu aralar;
Fena halde hasta.... Kalp ağrıları çekiyorum mütemadiyen Doktor yine ‘’ilacını ihmal etmişsin’’ dedi Oysa bilmiyordu seni görmemi bir öğüne indirdiğini, Bilmiyordu saçlarını, gözlerini, kokunu Köşe bucak benden kaçırdığını. Nereden bilecekti senin; Çoktandır beni sensizlik zindanına attığını İçimdeki dağları yıkıp Sokaklarımı birbirine kattığını. Nereden bilecekti... ‘’İlacımı değiştir’’ dedim Kaşını kaldırdı; yok dedi Yine ‘Sen’ yazdı bana üç öğün ‘’Sabah, öğlen, akşam’’ dedi yazarken Önce tembihledi sıkıca; ‘’Saatlerini kaçırma sakın’’ Sonra sıraladı; ‘’Gülüşünü süreceksin kalbine hafif hafif’’ ‘’Saçlarını öpüp koyacaksın göğsünün tam üzerine’’ ‘’Gözlerinin içine bakacaksın, sarılacaksın’’ ‘’Ve kokusunu çekeceksin içine derin derin’’ ‘’Bu gün başlamalısın, yarına bir şeyin kalmaz’’ ‘’Bitince tekrar gel, tekrar yazacağım’’ "Sonra bir daha, sonra tekrar... ‘’Yani reçeten ömürlük, unutma’’ dedi. Yani bir ömür ‘sen’ kullanmalıymışım, anlıyor musun? Kestiğim an nüksedecekmiş ağrım. Başımı eğdim ‘’Olur’’ dedim utanma belası Vermedim seni ele. Bilmiyordu ki hiçbir eczanede bulunmuyordu ‘Sen’ Yalnız sende vardı ’Sen’ ... ‘’Sabah, öğlen, akşam’’ diye tekrar ettim yarım ağız Ve ‘’saçları, gözleri, kokusu’’ diye mırıldandım gülümseyerek Kapıdan çıktım gözlerimde yaş, bağrımda ateş Derin bir ‘of’ çektim Kendime yabancı, dağlara eş Sana gel demeye gücüm kalmadı Bütün gururumu harcadım seni sevmemin diyetine Ben utanıyorum artık, Bari sen gel Arada bir şifa niyetine. Aydın YÜKSEL-ANKARA 23.10.2024-ÇARŞAMBA-00:35 |