BİLEMEZSİN
Bu sevdanın yükünü de ben çektim,
Cezasını da… Sen hiçbir şeyine dâhil değilsin… Niçin bir yoldan geçmeyi bu kadar sever insan, Bir köşeye mabet gibi tutulur, Bir pencereye bu kadar arzulu bakar, Bilir misin? Bilir misin bir yüzü görmek için kaç kanat çırpar yürek, Kaç kez kırılıp düşer, Kaç kez inatla ayağa kalkar yeniden? Bilir misin ağrı nasıl güzelleştirir bakışı, Nasıl olgunlaştırır bir başı o sızı, Beklemeye nasıl alıştırır insanı, Düşmeyi, kalkmayı Ve direnmeyi nasıl öğretir insana Bilir misin? Sen bir arabanın gizli gizli aynasını sevdin mi hiç, Bir kapının koluna tutunup titredin mi, Bir şehrin bütün mahallelerine düşman kesilip Tek bir semtine aşık oldun mu, Mevsimlerin eşiğinde yıl boyu susup İki cümle hatırına nisanı bekledin mi hiç? Sen her gün ayrı bir renge dost oldun mu, Bir başkasının gözleriyle gezdin mi hiç, Bir başkasının elleriyle dokundun mu çatala, kaşığa Sen hiç birinin saçlarını taradım mı sabahlara dek? Ve sen çaresizlik nedir bilir misin? Bilemezsin… Sen ancak susmayı ve susturmayı bilirsin. Çünkü sevdaya kapalı bir kalbin esirisin. O saçları, o gözleri, o yüzü Her dem benden uzaklara taşıyorsun Haşa suçlamıyorum amma bağışla O vicdanla nasıl yaşıyorsun? Aydın YÜKSEL-ANKARA 06.10.2024-Çarşamba-00:05 |