Çağrısın, Dakkada Biten Gözümde
Bıraktığım her şeysin lambada toz
Güzde plak yanığı bir iz Bir elimde kokmuş solmuş ceket Üşürken astarına dokunmuş çıyanlar Yeri göğü inlettim seninle Hıçkırıklar, vaveyla, turna dolusu Baktılar bulamayınca girizgahı Üzüm bağında dünlendiler Bugünlerde unuttuk diye Şiir de şair de bıktı İki adım sonra bir sokak Beş gün üzerinde kaldı Küf ve biçik gül kokusu Azmansın dolu ve diri Yürümem diyordum koşturdun beni Bir akşam buluşmak üzere Ay ile gel ve görüşmek için Güller sereyim koynuna Masada kalan dut, ceviz krizantem Kehribar ile yoğrulan gözlerini Unutmam unutamam Al şu toprağı Han kapısına bırak döllerimizi Çalkasın ve içinde büyütsün Yılkı gibi dirilen nefesimizi Senin sözlerinle büyüdü rüyalarım Geldiğin gün uyandığım Kör olduğum doğrudur Şiir olamaz ama ruhum ümmi Ben unuttum yine bendimi ve kendimi Beton ve deniz arasında Yıkık bir çocuk masalı Sözlerim. |