Kırık Yelkovan
Zamanın içinden geçerken,
Bedenim arzular toprağın kokusunu… Kalbimde yankılanan zaman, Kırık bir yelkovanın sesi misali… İçimdeki boşluk ise, Zamanın her adımında bir bıçak! Ve o bıçakla kesilip kopan her şey, şimdi geri dönüyor bana… Ay, bir avcı gibi Gökyüzündeki tüüüümmm kuşları avlıyor! Benden bana kalan, Bir ölümlü sözcüğün çığlığı… Ve senin ellerin, Zamanın elleri, İçimdeki sükûnetin sırrına Yavaşça dokunuyor… Zaman ile aramda, iz bırakmadan kaybolan her şey, Bir daha dönmeyecek zaman gibi arzularımın içinde kayboluyor… Ve sen, zamanın bilinmeyen bir yerinde, Kaybolan her nefeste, Yitip giden her an da, varsan, Beni de taşı yüreğinde… |