Söyle
Kaç tonu vardır yalnızlığın?
Söyle! Şu çölleri bile suya boğan yağmur aşkına, Söyle! Kimdir rüyalarını yaralayan? Kimdir kalbinde hasret çöllerini yeşerten? Dökülen hüznün, Geçmişe çakılı acıların hatırına, Söyle! Eski bir aşk gibi, Yavaş yavaş unutuyorum seni. Gözlerimde sonbahar, Karanlıkta küle dönüp savrulan köz. Gün ışığında solmuş hayaller, Ruhunda yaralanmış tebessümler, Dolanırken ellerime, Bir yürek mahpus şimdi sende. Demirsiz kapılarda titriyor yalnızlığım. Her gün, Kırık bir anıyla uyanıyorum. Bir çağ ki, Güzellik, güç, ölümsüzlük sanılan… Şimdi anlıyorum, yanılmışız! Unutarak içimize huzur veren çiçek kokularını, Görmezden gelerek gün doğumlarının ferahlığını! Gölge oyunlarıyla ürperttiğin yüreğime, Sıcak bir an getir artık. Dağılsın yalnızlığım, Yeşersin sararan yapraklarım. Rüzgârında savrulurken, Bana yeniden umut ver… |