Kırık Yelkovan
Zamanın içinden geçerken,
Bedenim özlüyor toprağın kokusunu. Kalbimde yankılanan saat, Kırık bir yelkovanın sesi gibi. İçimdeki boşluk, Zamanın her adımında bir bıçak gibi Kesiliyor Yitirdiğim her şey gibi Bana geri dönüyor. Ay, bir avcı gibi Gökyüzünden kuşlar avlıyor. Benden geriye sadece Bir ölümlü sözcüğün çığlığı kalıyor. Ve senin ellerin, Zamanın elleri, İçimdeki sükûnetin sırrına Usulca dokunuyor. Benimle zaman arasında, Bir iz bırakmadan kaybolan her şey, Bir daha dönmeyecek saatler gibi, Arzularımın içinde kayboluyor. Ve sen, Zamanın bilinmeyen bir yerinde, Kaybolan her nefeste varsan, Unutma beni |